Haber - 28 Aralık, 2011
Profesör Yataro Hatamura başkanlığında oluşturulan bağımsız araştırma ekibi, Fukuşima felaketinin sebeplerini bulmak amacıyla işe başladığında, akıllarından geçen suçluları bulup işaret etmek değil, felaketten dersler çıkarmaktı. Ancak elde edilen sonuçların gösterdiği ihmaller, Prof. Hatamura’yı bile şaşırtacak ve fikrini değiştirecek kadar çarpıcı.
Altı aylık çalışma sonunda yayınlanan 507 sayfalık raporda Hatamura'nın eleştirilerinin merkezinde Japon Atom Enerji Regülatörü, Nükleer Endüstri ve Güvenlik Ajansı NISA bulunuyor. 11 Mart'ta yaşanan deprem ve tsunami felaketinden sonra NISA yetkilileri nükleer santrali terk ettiler ve ancak hükümet tarafından geri dönmeleri emredildiğinde geri döndüler. Yayınlanan rapora göre, NİSA yetkililerinin Tokyo Elektrik Şirketi'nin çalışanlarına gerekli yardımı veya tavsiyeyi sağladığı konusunda hiçbir kanıt bulunamadı.
TAEK bağımsız olmalı
NISA'nın Türkiye'deki karşılığı olan kurum Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK). TAEK 1982 yılında kurulan ve hala 1982 senesinden kalan kanun ve yönetmeliklerle yürütülmeye çalışılan bir kurum. 1982 yılında Başbakanlığa bağlı iken bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı. TAEK Türkiye'nin geleceğini etkileyecek olan Akkuyu nükleer güç santralinin lisanslama ve denetiminden sorumlu olacağı gibi, olası bir kaza anında Türk halkına tavsiyelerde bulunması gereken kurum. TAEK'in bu temel görevini yapabilmesi için yapısal, kurumsal ve politik olarak bağımsız olması şart. Maalesef TAEK'in şu anki yapısı Fukuşima felaketinin merkezinde olan NISA ile benzerlikler gösteriyor. Ve TAEK şu anda nükleer güvenlik konusunda en yüksek standartları belirlemek ve uygulamak yerine nükleer endüstrinin işini kolaylaştırmak ve sanal bir güvenlik algısıyla bizleri yanıltmakla meşgul. TAEK gelecekte böyle bir sınavla karşılaşırsa acaba nasıl davranacak, nükleer endüstriyi mi yoksa insan sağlığını mı tercih edecek?
Harekete geç!
Nükleersiz bir Türkiye için internet eylemimize katıl.