150 binden fazla insanın imzası, karar alıcılarla yapılan görüşmeler, bilimsel raporlar, videolar, sivil toplum kuruluşlarıyla atılan ortak adımlar nihayet sonuç verdi. Arı sağlığına doğrudan tehdit oluşturan ve tarımda kullanılan üç kimyasal madde belli bir takvimle Türkiye’de de yasaklandı.

Genel olarak neonikotinoid adı verilen sınıfa ait bu üç kimyasal madde, yani imidacloprid, thiamethoxam ve clothianidin, Ağustos ayında başlattığımız “Arılar Yaşasın Diye Hepimiz Aynı Kovandayız” başlıklı çalışmamızın merkezinde yer alıyordu. Bu üç madde 2013’ten bu yana Avrupa Birliği’nde kademe kademe genişleyen yasaklara konu olmuş, en son bu senenin başlarında – sera kullanımları dışında – kesin olarak yasaklanmıştı. Biz de Türkiye’de özellikle son senelerde iyice çarpıcı bir orana çıkan arı kayıpları üzerine, yasak kararının ülkemizde de uygulanmasını talep etmiştik.

Bunun için de harekete geçtiğimizde Türkiye’nin dört bir yanından ne kadar çok insanın bu konuya duyarlı olduğunu, karar alıcılara aktarma imkanımız ortaya çıktı. Bilim insanları, çiftçiler, arıcılar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek karar alıcılara – bilimsel gerekçelerin de altını çizerek – atılması gereken adımlar konusunda destek olduk. Ve sonunda 19 Aralık günü “çok ivedi” başlığıyla 81 il müdürlüğüne gönderilen yazıda yasak kararı ilan edildi.

Metinde kararın “gerek Avrupa Birliği müktesebatı (ilgili kurul ve kuruluşlar) gerekse arı üretici birlikleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının bu aktif maddelerin, arılara zehirli oldukları ve bunun neticesinde koloni halinde ölümlere sebebiyet verdikleri gerekçesi ile yasaklanması gerektiğine dair yapılan bildirimler sonucunda” alındığı belirtildi.

Kararı sevinçle karşılamakla beraber bundan sonra çalışmalarımız kararda belirtilen takvimin uygulanmasını, sahadaki denetlemeleri, bu maddeleri kullanan üreticilerin alternatif mücadele yöntemlerine geçişlerini desteklemeyi, yasakların kapsamının genişlemesini de hedef alacak.

Kararda bu üç kimyasal maddeyi içeren bitki koruma ürünlerine yönelik belirtilen tarihler ve tanınan istisnalar şöyle:

Clothianidin

    • 07 Ocak 2019 tarihine kadar ithalat izinleri verilecek.
    • 08 Şubat 2019 tarihi itibari ile fiili ithalatı ve ülkemizdeki imalatları sonlandırılacak.
    • 31 Temmuz 2019 tarihi itibari ile kullanımları sonlandırılacak.

Imidacloprid

    • 19 Aralık 2018 tarihi itibari ile şu ürünlerde kullanımı sonlandırıldı: Antepfıstığı, Armut, Bağ, Bamya, Biber, Domates (tarla), Elma, Fasulye, Hıyar (tarla),Kabak, Kiraz, Pamuk, Patates, Patlıcan (tarla), Şeftali, Turunçgil, Tütün ve Zeytin.
    • Aralık 2019’daki yeniden değerlendirmeye kadar toprak altı zararlılarına karşı sadece fideleri bandırma yöntemi ile kullanımı, Palmiyede Palmiye kırmızıböceği, Çimde Haziranböceğine karşı kullanımı, seradaki kullanımı ve tohum ilacı olarak kullanımı devam edecek.
    • 07 Mart 2019 tarihine kadar ürünlere şu uyarı metni eklenecek: “Bu ürün arılara çok zehirlidir. Özellikle çok kuru ve rüzgarlı hava koşullarında, ilaçlı tohum uygulaması sırasında ortaya çıkan tozlar sürüklenme ile taşınarak, çevredeki çiçekli bitkiler ve sularda kalıntı oluşturabileceğinden dolayı, arılar ve diğer polinatör böcekler ilaçlı tohum tozlarına maruz kalabilirler. Bu sebeple çok kuru ve rüzgarlı hava koşullarında ilaçlı tohum ekimi yapılmamalıdır. Tozlaşma amacıyla Bombus arısı kullanılan seralarda kullanmayınız.”

Thiamethoxam

    • 19 Aralık 2018 tarihi itibari ile şu ürünlerde kullanımı sonlandırıldı: Antepfıstığı, Armut, Biber, Domates (tarla), Elma, Fındık, Hıyar (tarla), Karpuz, Lahana, Marul, Mısır, Nar, Pamuk, Patlıcan (tarla), Şeftali, Tütün ve Zeytin.
    • Aralık 2019’daki yeniden değerlendirmeye kadar seradaki kullanımı ve tohum ilacı olarak kullanımı devam edecek.
    • 07 Mart 2019 tarihine kadar ürünlere şu uyarı metni eklenecek: “Bu ürün arılara çok zehirlidir. Özellikle çok kuru ve rüzgarlı hava koşullarında, ilaçlı tohum uygulaması sırasında ortaya çıkan tozlar sürüklenme ile taşınarak, çevredeki çiçekli bitkiler ve sularda kalıntı oluşturabileceğinden dolayı, arılar ve diğer polinatör böcekler ilaçlı tohum tozlarına maruz kalabilirler. Bu sebeple çok kuru ve rüzgarlı hava koşullarında ilaçlı tohum ekimi yapılmamalıdır. Tozlaşma amacıyla Bombus arısı kullanılan seralarda kullanmayınız.”

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Bitki Koruma Ürünleri Daire Başkanlığı’nın internet sitesinden duyurulan kararın tam metnine bu adresten göz atabilirsiniz.

Ağustos ayından bu yana yaptıklarımıza dair de, kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse;

Trakya’da Ağustos ayında yaşanan toplu arı kayıplarının üzerine hızla bölgedeki arıcılarla görüşüp onların kaygılarını bir video ile aktarmıştık.

Ardından Çanakkale Bayramiç’te hem arıcılık hem meyvecilik yapan, arıların tarın için önemini anlatan Fatma Yılmaz’ın ağzından arı tozlaşmasının tarım için önemini anlatmıştık.

Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Hüseyin Oruç ile “Dünyada ve Türkiye’de tozlașmayı yapan canlıları ve tarımı tehlikeye atan faktörlere dair bir değerlendirme” başlıklı raporu hazırladık. Rapora bu adresten ulaşabilirsiniz.

Ayrıca pek çok haber ve röportaj ile konuyu basının gündeme taşıdık. Farklı şehirlerdeki eylemlerimizle insanların dikkatini çektik (İstanbul Şişli Ekolojik Pazar, Eskişehir, Ankara Kuğulu Park). Son olarak 10 ayrı sivil toplum kuruluşu ile birlikte, sorunun aciliyetini vurgulayan ve çağrımızı daha fazla insanlara ulaştırmayı amaçlayan ortak bir metin yayımladık. Metne ve imzacılara bu adresten ulaşabilirsiniz.

Ve sonunda geldiğimiz nokta, hep birlikte harekete geçmenin, işi bir kıyısından tutmanın önemini kanıtlıyor. Bu çalışmada desteği olan herkese tekrar tekrar teşekkür ederiz. Unutmayalım, hep birlikte çalışarak yapacağımız daha çok iş var!