Greenpeace yıkıcı etkilere sahip fosil yakıtlara karşı dünya çapında başarılı bir şekilde mücadele veriyor. İşte bu mücadelenin 2016 yılı değerlendirmesi!

Greenpeace 5 yıl önce “Kömür Çağını Sona Erdireceğine” söz verdi. Birçok şirketin yanı sıra hükümetlerden ve hatta Greenpeace’in içinden bile bu hedefin gerçekçi olmadığına dair sesler yükseldi. Hedef  için “çok radikal” dendi. Son 5 yıldır devam eden istikrarlı, yoğun ve kararlı çalışmalarının ardından bugün çok farklı bir yerdeyiz. Neredeyse tüm dünya, kömürden yenilenebilir enerjiye geçiş konusundaki acil ihtiyacı gördü.

2016 bütün dünyada iklim hareketi ve çevreciler için olağanüstü bir yıl oldu. Bugüne kadar görülmüş en büyük iklim seferberliği olan “Fosil Yakıtlardan Kurtul” sloganıyla 6 kıtada harekete geçti. Avrupa’dan Asya ve Ortadoğu’ya pek çok ülke önemli değişimlere imza attı. Polonya’da bölgesel yönetimler inşası planlanan bir açık kömür madeni ve santrale verilecek çevre ruhsatını askıya aldı. Eğer askıya alınmasaydı, bu Avrupa’nın en yeni ve en büyük kömür projesi olacaktı. Filipinler’de İnsan Hakları Komisyonu şikayetlerini doğrudan dünyanın “Karbon Büyükleri”ne gönderdi.

Çin yeni kömür madenlerine üç yıllık bir moratoryum uygulanmasına karar verdi. Belçika resmi olarak kömürü terk ederken, Birleşik Krallık’ta ve çoğu AB ülkesinde de kömür üretimi düşmeye başladı. Latin Amerika’nın en büyük kalkınma bankası bundan böyle kömürlü termik santrallere finansman sağlamayacağını açıkladı.

Nükleer konusuna gelince, Japonya Ikata nükleer santralini ve Monju hızlı besleyici reaktörünü tamamen kapatacağını açıkladı.

Tüm bunlar dünyanın en etkili ülkelerinin Paris’te küresel iklim değişikliğine karşı birlikte mücadele etmek için anlaşmasıyla başladı. Söz konusu ülkeler, küresel ısınmayı 1.5 derece yükselmede tutmayı hedeflemek için anlaştılar ve kendi ülkelerinde neler yapacaklarının taahhütü verdiler. Çözüm şimdi her zamankinden daha yakın; güneş enerjisiyle elde edilen elektrik ile birlikte fiyatlar son beş ayda % 25 düşüş gösterdi. Sadece son üç ayda rüzgar enerjisi fiyatları % 20 oranında düşürdü.

 

Bu küresel mücadelede çeşitli yerlerde öncü olarak, çeşitli yerlerde mücadelenin bir parçası olarak yer alan Greenpeace, Türkiye’de kirli ve tehlikeli enerjilere karşı kampanyalar yürütmeye devam ediyor. Bu yıl, “Güneşe Yelken Aç” turunda Bodrum, Sığacık, Çeşme, Bozcaada ve İstanbul’u ziyaret eden Rainbow Warrior gemisi kamuoyundan büyük bir destek gördü. Rainbow Warrior gemisi, Türkiye’den sonra “Güneş Bizi Birleştirir” sloganıyla İtalya’da yenilenebilir enerjinin dünyamıza faydaları hakkında farkındalık yarattı ve son durağında İklim Zirvesi için Fas’a geçti.

ABD’de Greenpeace sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket ederek Batı Yakası kömür terminallerinin onayının ertelenmesi için çalıştı. Kömür konusundaki finans çalışmamız yaklaşık 2 milyar ABD Doları’nın yıkıcı ve kirli endüstrilere gitmesini engelledi. Hollanda parlamentosu yapılan oylama ile 2030 yılı itibariyle sera gazı emisyonlarını % 55 azaltmaya karar verdi. Eğer bu karar ciddi şekilde uygulanırsa ülkedeki tüm kömürlü termik santrallerin kapatılması gerekecek.

Çin’de, kömürü azaltma hedeflerinin ve kömür pazarındaki kapasite fazlasının etkisiyle üç yıl içinde yeni bir kömür madeni lisansı verilmemesi kararlaştırıldı. Ancak hiç ihtiyaç olmamasına rağmen inşa edilmekte olan çok sayıda yeni santrali durdurmak için çalışmalar sürüyor.

Zorlu dış ortam koşullarına rağmen, Greenpeace Hindistan ulusal kömür ve yenilenebilir enerji trendleri konusunda güçlü bir yorumcu olarak konumlanmayı başardı.

Greenpeace Hindistan aynı zamanda yerel hareketleri güçlendirmeye ve yerel halk ormanlarının haklarının tanınması için mücadele etmeye devam etti. Beş sene süren kampanyanın ardından, merkezi hükümet yerel halkların haklarını ve biyoçeşitliliği korumak için 35 yasak kömür alanının listesini açıkladı. Hava kirliliği konusuna gelince... Endüstrinin tüm geri püskürtme çabalarına rağmen kömür santralleri için yeni emisyon standartları önerildi.

Greenpeace Birleşik Krallık yerel topluluklarla çalışarak, aktör Emma Thompson ile birlikte hidrolik kırılma karşıtı bir kampanya düzenledi ve Westminster Sarayı’nın dışına bir hidrolik kırılma teçhizatı yerleştirerek eylem yaptı. Sonunda İşçi Partisi iktidara geldiğinde hidrolik kırılmayı yasaklayacağına dair söz verdi.  

Greenpeace Belçika’nın en büyük kazanımı Langerlo kömür santralinin kapatılması ve yeni kömür santrali planlarının durdurulması oldu. Greenpeace İsrail, Enerji Bakanlığı’nı ülkenin en büyük santralinin en kirli kömür ünitelerinden dördünü kapatması için zorladı. Greenpeace Fransa’nın hedefinde Engie firması vardı. Sonuç olarak bu enerji devi yaşlanmış eski kömürlü termik santralini kapatmayı düşünecek duruma geldi.

Son 10 yıldır Greenpeace Avustralya Pasifik ve müttefiklerin hedefindeki Avustralya’nın en kirli santrallerinden biri 2017 yılında tamamen kapatılacak.

Avusturalya Federal seçimleri yaklaşırken Büyük Mercan Resifi’ni korumak için çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Ekip aynı zamanda binlerce kişiyi harekete geçirdi. Medya ve online kanallar aracılığıyla bir milyondan fazla kişiye ulaşıldı, altı günde 15 aktivite gerçekleştirdi.

Güneydoğu Asya’da Greenpeace kömür endüstrisini yeniden şekillendirmek için mücadele etti. Ekip Batang, Krabi ve Cebu yerel halklarının mücadelesine odaklandı ve kömüre karşı daha geniş ulusal hareketlere öncülük etti, etmeye de devam ediyor. Greenpeace İsveç, Vattenfall’ın Almanya’daki kömür ocaklarının satışını küresel bir utanca dönüştürdü. Bunu ihale sürecinde gönüllü grupları seferber etti. Aynı zamanda İsveç ve Alman sivil toplumu ile kilit ünlü isimleri organize ederek yaptı.  

İtalya’da, her ne kadar deniz sondajı izinlerine ilişkin referandum geçersiz sayılsa da 14 milyon kişi hükümet karşıtı oy kullandı. Bu baskı sonucunda Başbakan 2018 yılı sonu itibariyle elektriğin %50’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacağına dair söz vermek durumda kaldı.

Kolombiya ekibi Paramos’ta kömür madenciliğini durdurmak için başlatılan kampanyaya devam etti ve hükümeti bölgede madenciliği yasaklamaya zorlayarak çok büyük bir zafer kazandı. Hem yerel halkların hem de Greenpeace Kolombiya’nın baskısıyla, anayasa mahkemesi bölgedeki 347 kömür madeni lisansını iptal etti.  

Greenpeace Romanya ülkenin en büyük kömür santralindeki kurallara uygun olmayan kömür ünitesinin kapalı tutulmasını sağladı.

Bunu yerel halklarla etkileşime geçip onları seferber ederek ve hedefli doğrudan eylemler gerçekleştirerek başardı. Sonuncu fakat bir o kadar da önemli olan bir başka gelişme ise Greenpeace Hırvatistan’da yaşandı: Yorulmadan sürdürülen dört yıllık kampanyanın ardından hem Adriyatik’te petrol arama planları hem de Plomin C kömürlü termik santral projesi durduruldu.

Greenpeace’in 5 yıl önce verdiği sözden bu yana, artık kimse kömür moratoryumlarına gülmüyor. Fakat iklim değişimine karşı mücadele daha bitmedi. 2016 yılı kayıtlı tarihin en sıcak yılı olma özelliğini taşıyor, öyle ki küresel ortalamaya bakılırsa insanoğlu daha önce hiç bu kadar sıcak bir zaman geçirmemişti. Küresel ısınmanın 1.5 derecenin üstüne çıkmasını önlemek konusun giderek daha da acil bir gereklilik halini alıyor. Geçen senenin uç noktadaki hava şartları çok kısa bir zamanda rutin haline gelecek. Bu durumda, Greenpeace gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadeleye devam edecek.