II. Dünya Savaşı sırasında, Amerika ve İngiltere
“Manhattan Projesi” olarak adlandırdıkları bir atom bombası projesi
başlattılar. Bu projenin çıkışı, Almanya’nın atom bombası yapabileceği
korkusuydu. Ancak, Almanya savaşta yenildikten sonra Japonya’nın atom bombası
yapabilme ihtimali neredeyse hiç olmamasına rağmen bu araştırmalar devam etti.
Bombanın atılması ile Hiroşima ve Nagasaki anında yok
oldu. Atom bombasının yarattığı muazzam şok dalgaları çok geniş bir alanda
binlerce kişinin o anda ölmesine sebep oldu. Dalgaların doğrudan ulaşamadığı
yerlerde ise yayılan radyasyon, sonraki günler, aylar ve yıllar boyunca bir çok
kişinin lösemiden ölmesine sebep oldu. Hayatta kalanlara Japonya’da “Hibakusha”
dendi. Hibakusha’lar ve çocukları ülkede yıllarca insanlar tarafından
dışlandı. Radyasyondan etkilenme korkusu ile hiç kimse onlara yaklaşmak
istemedi. Yıllarca bu zor koşullarda yaşayan Hibakusha’lar kendi
trajedilerinden yola çıkarak dünyada başka Hiroşima ve Nagasaki olmaması için
büyük kampanyalar başlattı.
6 Ağustos 1945 yılında, sabah 8:15’te “Küçük Çocuk”
isimli ilk nükleer bomba “ Enola Gay” isimli B-29 Superfortress’ten
bırakıldı. İnsanlık tarihinde ilk defa böyle bir bomba kullanılmıştı. Aralık
1945 yılında Hiroşima’daki resmi kaynaklar ilk anda ölenlerin sayısını 140.000
olarak tahmin ettiklerini bildirdi. Bombanın etkisi ile daha binlerce insan
yavaş yavaş öldü. Nükleer saldırıdan sonra Hiroşima şehri bir barış şehri
olarak düzenlendi. Bombanın yıktığı alanda ayakta kalan ilk bina da Hiroşima Barış
anıtı olarak seçildi.
9 Ağustos 1945 sabahı, Amerikan “Bockscar” isimli B-29
Superfortess uçağı “Şişman Adam” isimli ikinci nükleer bombası ile, ilk
hedefleri olan Kokura’ya ulaştı. Ancak, şehir bir bulut kümesi ile
örtülmüştü ve görüş yeterli değildi. Kötü hava koşulları ve meydana gelen diğer
problemler nedeni ile uçuş ekibi, ikinci hedefleri olan Nagasaki’ye yöneldi.
Burası Japonya’nin gelişmiş önemli bir endüstriyel bölgesiydi. Bombanın
atılması ile hemen ölenlerin sayısının 100.000 olduğu tahmin ediliyor.
Amerika, bomba kullanımını haklı göstermek için
Japonya’nın Pearl Harbor limanına yaptığı baskını ve Müttefik güçlerinin
koşulsuz teslim olma isteğini geri çevirmelerini öne sürdü.
Ancak yıllar sonra yapılan açıklamalarda Amerika
hükümeti, bombanın gerekli bir askeri harekat olduğunu, çünkü buna tek
alternatifin istila olduğunu söyleyecekti. Japonya’nın istilası ise bir çok
Amerikan askerinin hayatına mal olacağından, bombanın bırakılması daha uygun
görülmüştü.
Aslında daha işin başından itibaren Amerika’nın Kara,
Deniz ve Hava Kuvvetlerinin üst düzey yetkilileri nükleer bombanın
bırakılmasının bir gereklilik olduğu savını şiddetle reddetmişti. Daha
sonra başkanlığa yükselen dönemin generali Eisenhower, ”Onları bu korkunç şey
ile vurmamıza gerek yoktu” demiştir. Japonların çözülmüş şifreli
telegraflarından ve diğer bilgi kaynaklarından, aslında Japon askeri
kuvvetlerinin zaten bozguna uğramış olduğu biliniyordu. Japonlar,
imparatorlarını korumak karşılığında Amerika’nın sunacağı teslim olma şartlarına
uymaya hazırdı. Ayrıca, Sovyetler Birliği’nin, savaşa Japonya’nın karşısında
girmesi durumunda, herhangi bir istilaya gerek kalmadan Japonya zaten teslim
olacaktı.
Barış Mesajınızı Hiroşima'ya Ulaştırın
2005 Hiroshima ve Nagazaki’nin bombalanmasının 60.yılı, bu yıl bombanın kurbanlarını anıyoruz. Siz de barış mesajınızı Hiroşima'ya gönderin.