Bir yanda Türkiye’de zamansız sağanak yağışlar, meteorolojiden peşpeşe gelen “son dakika” uyarıları; diğer yanda Yunanistan’da 70’ten fazla insanın ölmesine neden olan orman yangınının yayılma hızı, iklim değişikliğinin artık gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Mevsimler alt üst, ormanlar alev alev

Bilim insanları, uzun yıllardır insanlığı iklim değişikliği ile birlikte sıcak hava dalgalarının, aşırı hava olaylarının ve kuraklığın sıklık ve şiddetinin artacağına dair uyarıyor. İklim değişikliği artık kapımızda değil evimizde, gündelik hayatımızın bir parçası haline geldi. İklim değişikliğine karşı hızla harekete geçilmezse mevsimler altüst olacak, tüm bu aşırı olaylar gündelik hayatımızın değişmez bir parçası haline gelecek.

Yunanistan’da 70’ten fazla kişinin ölümüne neden olan yangının çıkış nedeni henüz netleşmese de Greenpeace Yunanistan Genel Direktörü Nikos Charalambides, eldeki verilerle yangını doğrudan iklim değişikliğine bağlamak için çok erken olduğunun fakat orman yangınlarının etkisini artıran kuraklık, güçlü rüzgar ve aşırı sıcakların iklim değişikliğinden kaynaklandığını göz ardı etmenin mümkün olmadığının altını çizdi.

Yunanistan’da yaşanan orman yangını hepimizi çok üzdü ve bazı acı gerçekleri de hatırlattı. İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası’nda yer alan Türkiye’de de sıcak ve kurak devrenin uzunluğundaki ve şiddetindeki artışa bağlı olarak, orman yangınlarının sıklığı, etki alanı ve süresinin artabileceği öngörülüyor. Türkiye bu zenginliğine sahip çıkmalı, yatırım kararlarında öncelikle hayatı yani ormanları seçmelidir. İklim değişikliğine karşı orman varlığını güçlendirmeli ve de bu gibi risklere karşı korumalıdır.