Her yıl olduğu gibi endüstriyel balık avcılığı için avlanma yasağı bu yıl da 15 Nisan Cuma günü başlıyor. Greenpeace, yasal olarak 1 Eylül 2011 tarihine dek sürecek olan bu dönemde yasağa uyulması, denetimlerin çok daha fazla artırılması ve av yasağı süresinin de 1 Ekim 2011 tarihine uzatılması için çağrıda bulunuyor. Greenpeace, endüstriyel avcılığın yasaklandığı bu dönemde küçük ölçekli balıkçıya destek verilmesinin de önemini vurguluyor.
Greenpeace, bir süredir yürüttüğü 'Seninki kaç santim' kampanyası kapsamında, yavru balık avının durdurulması ve sürdürülebilir balıkçılık için çalışmalar yürütüyor. Pek çok ticari deniz canlısı için yaşamsal önem taşıyan yumurtlama dönemi Nisan ve Ekim ayları arasındadır. Bu nedenle bu dönemde yapılan endüstriyel avcılık ve yasadışı avlanma, stokların hızla tükenmesine ve deniz ekosisteminin dengesinin bozulmasına, dolayısıyla balıkçılığın da geleceğinin tehlikeye atılmasına yol açar.
Türkiye'de bu dönemin bilimsel verilere ve var olan stok durumuna göre belirlenmesi gerekirken, bazı endüstriyel balıkçılık grupları tarafından her yıl av sezonunun uzatılması ve/veya özel imtiyazların verilmesi yönünde Bakanlığa baskı yapılmakta. Bu nedenle Greenpeace, Slow Food-Fikir Sahibi Damaklar hareketi ve yüzlerce balıkçı geçtiğimiz haftalarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bir dilekçe vererek av sezonunun uzatılması ve/veya özel imtiyazların verilmesi gibi kararların alınmaması talep edildi.
Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, 'Yumurtlama dönemine denk gelen aylarda avlanılması, zaten aşırı avlanma ve pek çok tehdit nedeniyle hızla azalan balık stoklarını tükenme noktasına getiriyor. Türkiye için ticari önemi büyük türler arasında, Ege'de orfoz, Marmara Denizi'nde lüfer, palamut, Karadeniz'de kalkan ve hamsi gibi örnekler verilebilir. Bu tükenmeyi önlemenin ilk adımı olarak, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Haziran ayında yapılacağı açıklanan istişare kurulu toplantısında avlanma boylarının bilimsel olarak yeniden düzenlenmesine öncelik vermelidir' dedi.
Sürdürülebilir denizler için ilk adımlar
Av yasağı döneminin doğru belirlenmesi ve sıkı denetimi ile aşırı avlanmanın önlenmesi stokların iyileşebilmesi adına çok önemli. Aynı zamanda Türkiye'deki balıkçılığın özellikle de sürdürülebilir kıyı balıkçılığının geleceği av yasağına uyulması gerekiyor.
Dökmecibaşı, 'Denizlerimizdeki yaşamın ve verimin devamlılığı için sürdürülebilir balıkçılık politikalarının hayata geçirilmesi son derece kritiktir. Bunun ilk kuralı ise aşırı ve yasadışı avlanmanın önüne geçilmesi ve yumurtlama zamanları ve alanlarında avlanmanın durdurulmasıdır. Yavru balık avının önlenmesinin ilk kuralı ise yasal avlanma boylarının bilimsel gerçeklere göre belirlenmesidir. Gelecekte de denizlerimizde kalkan, lüfer, palamut, orfoz görmek istiyorsak, 2011 yılı içinde Bakanlığın bu çalışmaya öncelik vermesi şart' dedi.
Greenpeace, 2009 yılında başlattığı 'Denizin tanıkları' projesi ile hızla büyüyen endüstriyel avcılık, kirlilik gibi pek çok tehdit nedeniyle yok olmaya yüz tutan kıyı balıkçılığının sesini duyurmaya çalışıyor.
Harekete geçin!
Tarım Bakanlığı’ndan yavru balık satışını engellemesini ve yasal balık boylarını düzenlemesini isteyin. Denizlerden vazgeçmeyin!