Sayfa - 10 Şubat, 2010
2010 yılının ilk aylarında, Japonya'da iki Greenpeace eylemcisi daha önce benzeri görülmemiş bir davada yargılanacaklar. Dava dosyasına bakıldığında basit bir hırsızlık ve zimmete geçirme olarak kayıtlı görünen ama gerçekte geçtiğimiz iki yılda çok daha fazlasını içeren bir dava. Yozlaşmış hükümet oyunlarından Japonya'nın uluslararası hukuğa aykırı tavrına, ifade özgürlüğünden bireysel protesto hakkına ve binlerce balinanın ticari amaçlarla öldürülmesine dek hepsi bu davada masaya yatırılıyor.
Tokyo İkilisi ve balina avcılığı skandalı
Balina avcılığı yargı önünde...
Japonya'nın 'Tokyo İkilisi'ne karşı tavrı, tam anlamıyla bir katalog doldurabilecek kadar başarısızlıklarla dolu - öyle ki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin 'Keyfi Tutuklamalar' Çalışma Grubu tarafından özellikle ve resmi olarak kınanarak, uluslararası hukuk ve anlaşmalara ve kendi yerel kanunlarına bağlı kalmaları istendi.
Polisin, tutuklama öncesi basına yönelik imaları, 23 gün boyunca bir suçlama yapılmadan tutuklu tutulmaları, avukatları olmaksızın ve bir iskemleye bağlanarak sorgulanmaları, Bilgi Edinme Özgürlüğü dolayısıyla istenen en basit bilgilere bile sansür getirilmesi, ve savunmalarına yardımcı olacak belgelerin hasır altı edilerek reddedilmesi, bu süreçteki başarısızlık ve hukuğa aykırı davranışlar arasında yalnızca göze çarpan birkaç tanesi.
Doğrudan bir ceza duruşması olmasını bir tarafa bırakırsak, bu dava politik bir infazın tüm nişanlarını taşımaktadır. Duruşma Aomori'nin bir kuzey kasabasında yapılacak olmasına karşın, yargıç özellikle Tokyo'dan getiriliyor. Bu dava, yalnızca balina avcılığını mahkemeye taşımakla kalmayacak aynı zamanda daha geniş anlamda hükümet politikalarını ve meşrulukları hakkındaki temel soruları gündeme getirecek.
Japonya'da, hükümetin vergi mükelleflerinin cebinden çıkan bir milyar yen parayı geçen yılki balina avcılığı için harcadığını ya da avlanan balina etinin çoğunun talep olmadığından buzluklarda stoklandığını kamuoyunun bilmesi alışılmış bir durum değil. Hükümet ile sözde bilimsel çalışmaya sponsorluk eden Deniz Memelileri Araştırma Enstitüsü ve avcı gemileri işleten Kyodo Senpaku arasındaki para alışverişi oldukça karanlık; bu paranın nasıl ve kimler tarafından harcandığını açıklığa kavuşturma girişimleri genellikle itirazlarla ve oynanmış belgelerle karşılaşıyor. Çok eskilere dayanan bir yöntem olan 'Amakudari' - yani bürokratların 'altın paraşütlerle' birden iyi maaşlarla hükümet ajanslarında emeklilik işlerine tepeden inme getirme - bilerek şeffaflığın engellemesine neden oluyor.
Hala, bu anlatılan yolsuzluklar ihtiyaç duyulmayan, istenmeyen ve bilimsel olmayan bir programa para yardımı yaparak desteklenmesini garanti altına alıyor ve kanlı avı sürdürüyor.
Söz konusu davada Greenpeace tüm bu skandalları günyüzüne çıkarmayı amaçlamakta, aynı zamanda davaya neden olan iddiaları da. Sato ve Suzuki 10 yıl hapis cezası riski ile karşı karşıya olduklarını biliyorlar; ancak aynı zamanda hiçbir şey söylememenin veya yapmamanın daha fazlasına mal olabileceğini de biliyorlar.
Tokyo İkilisi ve balina avcılığı skandalı ile ilgili tüm dosyayı indirmek için tıklayın (doküman PDF formatında ve İngilizcedir).