Bu sayfa arşivlenmiştir. İçeriği güncel olmayabilir.

Bhopal'de tarihin en büyük kimyasal felaketi yaşandıktan sonra ölen insanların kafatasları. 1984 yılındaki kazada, 20 bin kişi yaşamını yitirmiş, 500 bin kişi yaralanmış ya da sakatlanmıştı. Kafataslarını inceleyen doktorlar, kazanın etkilerinin en az birkaç kuşak daha süreceğini söylüyor.

Yaşamımızı kolaylaştırmak için üretildiği iddia edilen birçok kimyasal, aslında üretimden tüketime kadar, insan sağlığı ve çevre açısından küresel bir tehdit oluşturuyor.

Dünyadaki kimyasal sanayi ise çoğunlukla çok az deney yapıp, insan sağlığı ve çevreye etkilerini araştırmadan her yıl binlerce kimyasal bileşiği üretip piyasaya sürüyor.

Greenpeace, özellikle Kalıcı Organik Kirleticiler (KOK) olarak bilinen insan yapımı en kötü kimyasallar başta olmak üzere, zararlı yapay maddelerin üretimi ve kullanım sürecini sona erdirmek için kampanyalar yürütmektedir.

Örneğin, bu maddelerden birkaçının doğaya salınmasına neden olan Polivinil Klorür (PVC), birçok seçeneğinin olması, üretim ve kullanım sürecinin toksik kirlilik yaratmasına rağmen, en yaygın kullanılan plastiktir. Ancak büyük firmalar, ürünlerinde PVC kullanımı konusunda sınırlı da olsa olumlu adımlar atmaya başladılar.

Fakat sorun burada bitmiyor. Dünya endüstrileştikçe, insanlar tarafından üretilen atık miktarı da hızla artıyor. Bu atıkların yönetimi de miktar arttıkça güçleşiyor. Buna karşılık bulunan 'atık yakma' gibi çözümler ise, aslında çözüm olmaktan çok, sorunun bir parçası.

Bu nedenle, bu eğilimi durdurmak için kökten siyasi ve endüstriyel sınırlamalar gerekiyor. Dünyada gitgide rağbet gören bir yaklaşım, 'sıfır atık'. Sıfır atık yaklaşımı, atığın hem kaynakta azaltılmasını, hem de varolan miktarın kaynak olarak kullanılmasını yani üretim döngüsünde faydalanılmasını öngörüyor.

Gelişmiş ülkelerdeki birçok katı çevre yasası, sanayinin kirlilik yaratan teknolojilerini gelişmekte olan ülkelere taşımasına yol açtı. Türkiye de bu tek yanlı trafikten muzdarip ülkelerden biri. Gerek Karadeniz'in dibinde ve Sinop ve Samsun'daki depolarda bekleyen İtalyan kaynaklı zehirli variller, gerek hala denizin dibinden çıkarılmaya çalışılan MV Ulla ve atığı, bu trafiğin Türkiye'ye acı armağanları.

Greenpeace, dünyanın en yoksul bölgelerini bu teknolojilerin neden olacağı ve geri dönüşü olmayan kaçınılmaz kirlenme ve kazalardan korumak için kampanyalar yürütüyor.

Son güncellemeler

 

Guiyu'da yol kenarındaki elektronik atıklardan

Görsel | 4 Mart, 2008 at 1:00

Guiyu'da yol kenarındaki elektronik atıklardan bir görüntü.

Elektronik şirketlerin yeşil olma süreci

Haber | 21 Eylül, 2007 at 2:00

Uluslararası Greenpeace’in ilk defa 2006 Ağustos’unda yayınladığı “Daha Yeşil Elektronik Aletler Rehberi” büyük şirketleri harekete geçirdi. Yeşil şirketler arasında Nokia başı çekerken, Sony Ericson, Dell ve Lenovo onu takip ediyor.

MV Ulla'nın atığının geri gönderilmesi beş

Görsel | 3 Haziran, 2005 at 3:00

MV Ulla'nın atığının geri gönderilmesi beş yıl, batan geminin atığının çıkarılması çalışması dokuz ay gecikti.

MV Ulla'nın atığının geri gönderilmesi beş

Görsel | 3 Haziran, 2005 at 3:00

MV Ulla'nın atığının geri gönderilmesi beş yıl, batan geminin atığının çıkarılması çalışması dokuz ay gecikti.

Greenpeace eylemcileri

Görsel | 3 Haziran, 2005 at 3:00

Greenpeace eylemcileri, MV Ulla'nın atığının çıkarılmaya başlanacağı yerde, "Sıra İtalyan Atıklarında" yazılı bir pankart açtı.

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası

Görsel | 3 Haziran, 2005 at 3:00

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, MV Ulla'nın atığının çıkarılmaya başlanacağı gün, sıranın İtalyan atıklarında olduğunu belirtiyor.

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası

Görsel | 3 Haziran, 2005 at 3:00

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı'nın da aralarında bulunduğu sivil toplum örgütleri temsilcileri, MV Ulla'nın atığının çıkarılmaya başlanacağı gün, sıranın İtalyan atıklarında olduğunu belirtiyor.

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası

Görsel | 2 Haziran, 2005 at 3:00

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, MV Ulla'nın içindeki atığın geç de olsa çıkarılma kararından memnuniyetlerini dile getiriyor. Arkada atığı çıkarma operasyonunu yapacak olan gemiler görünüyor.

Fotoğraflarla MV Ulla skandalının tarihçesi

Rapor | 31 Mayıs, 2005 at 0:00

MV Ulla, Türkiye karasularına 2000 yılında girdi. Sonra da beş yıl sürecek olan bir skandal başladı. Girişinden batışına, o günden bugüne kadar olanlar ve Greenpeace'in yaptıkları.

İspanyol atıkları gidiyor!

Haber | 31 Mayıs, 2005 at 2:00

Greenpeace İspanya'nın edindiği bilgiye göre, İskenderun'da geçtiğimiz Eylül ayında batan MV Ulla adlı geminin atığının çıkarılmasının sorumluluğunu üstlenen Lafarge, sözkonusu toksik atıkları İspanya'da inşaat çimentosu olarak kullanacak.

57 sonuçtan 1 - 10 sonuç

Kategoriler