Rüzgar, nükleer reaktörlere oranla, 5 kat fazla iş sahası ve 3 kat fazla enerji üretir.
Rüzgar enerjisinin bugünü
20 yıllık teknolojik gelişmeler modüler ve kolay kurulabilen sanat harikası rüzgar türbinlerinin üretilmesiyle sonuçlandı. Bugün, bir tek modern rüzgar türbini 20 yıl önceki bir rüzgar türbininin 100 katı enerji üretmektedir ve şimdi rüzgar çiftlikleri geleneksel bir enerji santralinin ürettiğine eşdeğer miktarda enerji üretebilmektedir. 2004 yılına kadar dünyadaki rüzgar enerjisi santrallerinin toplamı 40,300 MW düzeyine erişmiştir. Bu miktar yaklaşık 47 milyon insanın tükettiği enerjiye eş değer olup, Avrupa’da 19 milyon evde tüketilen enerji ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir.
Piyasa geliştikçe rüzgar enerjisi üretim maliyetleri de geçtiğimiz 15 yıl içinde %50 oranında düşüş göstermiştir. Bugün rüzgar, optimum düzeyde bulunduğu yerlerde kömürle çalışan santraller ile, bazı yerlerde doğal gazla rekabet edebilecek hale gelmiştir.
2020 yılına kadar rüzgar enerjisi
Kurulu kapasitenin geçtiğimiz bir kaç yıl içinde %30 büyümesiyle, 2020 yılına kadar dünya enerji ihtiyacının %12’sinin rüzgardan sağlanması tümüyle gerçekçi bir amaçtır. Bu süre zarfında, 2 milyon kişiye iş sağlanmış olacak ve 10,700 milyon tonluk karbon di oksit salınımı önlenmiş olacaktır.
Ortalama bir türbin kapasitesindeki devamlı gelişmeler sağolsun ki, 2020 yılına kadar, iyi yerlerdeki rüzgar enerjisinin üretim maliyetinin kWh (bir saatte üretilen kW enerji) başına 2.45 Avro’ya düşmesi beklenmektedir. Bu maliyet 2003 yılındaki maliyet olan 3.79 Avro’dan 36 cent daha azdır. Elektrik şebekesine bağlantısı bu maliyete dahil değildir, fakat sadece rüzgar için değil her yeni enerji alanı için de geçerli bir faktördür.
2020’den sonra rüzgar enerjisi
Dünyanın rüzgar enerjisi kaynakları bakımından oldukça zengin bir yer ve bu kaynaklar hemen hemen her ülkenin her bölgesinde bulunacak şekilde dağılmış durumda. Mevcut teknolojiyi kullanarak, rüzgar enerjisinden yılda 53,000 terawatt (TWh) elektrik enerjisi üretilebileceği hesaplanmıştır. Bu, 2020 yılı için tahmin edilen, sanayinin önümüzdeki onlarca yıllık enerji ihtiyacını da karşılayacak şekilde, dünya enerji talebinin iki katından daha fazladır. Sadece ABD kendi ihtiyacının üç katını rüzgar enerjisinden sağlayabilecek yeterli rüzgar potansiyeline sahiptir.
Rüzgarın avantajları
Çevre dostu
Karbondioksit salınımının yol açtığı iklim değişiklikleri düzeyinde azalma rüzgar enerjisi santrallerinin sağlayacağı en önemli çevresel yarardır. Bununla birlikte, nükleer santraller ve fosil yakıtlarla çalışan santrallerin yol açtığı diğer tür kirlenmelere de neden olmaz.
Çok iyi enerji dengesi
Bir rüzgar türbininin üretilmesi, kurulması ve ortalama 20 yıllık çalışma ömrü sürecinde bakımı faaliyetleri sırasında ortaya çıkacak karbondioksit salınımının karşılığı ilk 3-6 aylık çalışması döneminde alınabilmektedir. Bu demektir ki 19 yıl boyunca üretilen enerjinin çevresel bir maliyeti olmayacaktır.
Çabuk kurulum
Güçlendirilmiş beton temeller üzerine, büyük vinçlerle türbin kulelerinin, gövdenin ve pervane kanatlarının kaldırılıp kurulması ile bir rüzgar çiftliğinin inşasının tamamlanması bir kaç haftalık bir iştir.
Güvenilebilir ve yenilenebilir enerji kaynağı
Türbini döndürmek için gerekli olan rüzgar ücretsizdir ve fosil yakıtlarında olduğu gibi fiyatlardaki dalgalanmalardan etkilenmez. Kömürde olduğu gibi toprağı kazmak, çıkan kömürü santrale taşımak gibi bir problem de yoktur. Fosil yakıtlarının fiyatı yükseldikçe rüzgar enerjisinin değeri de yükselecek, üretim maliyeti ise düşecektir.
Daha da ötesi, denenmiş orta büyüklükte türbinler kullanan daha büyük projelerde kapasite kullanımında %98 oranında süreklilik rüzgar kullanımı ile sağlanabilmektedir. %2’lik düşüş ise onarım ve bakım için gerekli zaman olup, geleneksel enerji santrallerinden alabileceğimiz performanstan çok daha iyidir
Rüzgarın değişkenliği
Rüzgar değişkenliği elektrik şebekesinin yönetimi için şüphecilerin tahmin ettiğinden çok daha az sorun üretmiştir. Enerji talebindeki dalgalanma ve geleneksel enerji santrallerindeki arızalara karşı korunma ihtiyacı enerji şebekesi siteminin rüzgar enerjisinden daha esnek olmasını gerektirmektedir. Tecrübeler göstermiştir ki ulusal enerji sitemleri görev başındadır.
Örneğin, rüzgarlı gecelerde Danimarka’nın batı kesimlerindeki elektrik üretiminin %50’si rüzgar türbinlerinden sağlanmasına rağmen elektrik akım yükü yönetilebilmiştir.Geliştirilen süper şebeke sistemleri değişik bölgelerde, değişik hızlardaki rüzgarların yarattığı elektrik dalgalanmalarını birbirlerine karşı dengeleyebilmektedir.
İleriye doğru gitmek
Son hızlı gelişmelere rağmen rüzgar enerjisinin geleceği garanti altında değildir. Bugün 50 ülkede rüzgar enerjisi kullanılmasına rağmen, ilerlemenin çoğu Almanya, İspanya ve Danimarka’nın liderliğinde gösterilen teşekküre değer gayretler sonucudur. Eğer dünya çapındaki hedeflere ulaşmak isteniyorsa, diğer ülkeler de rüzgar enerjisi sanayisinin gelişmesini teşvik etmelidir. Bu nedenle, 2020 yılına kadar dünya enerjisinin %12’sinin rüzgardan elde edilmesi tahmini garanti altında değildir. Bu hedef ancak biz istekliysek gerçekleşebilir.
"Nasıl harekete geçebilirim?" diyorsanız, siber eylem listemize kaydolun!
Daha fazla bilgi için:
www.yes2wind.com – Rüzgar enerjisi hakkında yaygın düşüncelere cevapları içerir.