3 saatlik 'hayat kesintisi'

Yorum ekle
Haber - 18 Ocak, 2012
Enerjinin hayatımızdaki vazgeçilmezliğini, en iyi enerjisiz kaldığımızda fark ediyoruz. Bu farkındalık beraberinde birçok soruyu getiriyor. Günümüz dünyasında enerjisiz yaşayabilir miyiz? Bu elbette bir tercih ve bu tercih, beraberinde bilinçli bir yaşam tarzını da getiriyor. Ancak bahsetmek istediğim akıllı, adil ve temiz bir enerji sistemi. İçinde sınırsız seçeneği ve fikri barındıran, ve bu fikirlerin akıllı enerji sistemlerine dönüşmesini bekleyen bir enerji geleceği.

14 Ocak 2012 günü Türkiye'nin elektrik üretiminin yüzde 10'unu karşılayan Bursa Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali'nin dağıtım ünitesinde arıza meydana geldi. Türkiye'de başta İstanbul olmak üzere enerji talebinin en fazla olduğu Sakarya, Kocaeli, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde 3 saat elektrik kesintisi yaşandı.

elektrik

Peki Türkiye'nin elektrik üretiminin %10'unu tek bir santrale bağlayınca başımıza neler geldi? Kış ortasında buz gibi soğuk havada kaloriferler yanmadı, trafik felç oldu, metro çalışmadı, sanayi tesislerinde üretim durdu. İptal olan metro ve tramvay hatları sebebiyle karayolu ulaşımına yüklenildi, buna çalışmayan trafik ışıkları da eklenince trafik kilitlendi.

İşte yaşanan bu 3 saatlik "hayat kesintisi" enerjiye olan bağımlılığımızı ve enerji güvenliğinin ne kadar önemli bir konu olduğunu gösterdi. "Akıllı" enerji sistemleri, bu tarz sıkıntılarda hayatımızı felç etmeyecek, herkese eşit enerji dağılımını sağlayacak, çevreyi ve insan sağlığını düşünen, adil ve güvenilir enerji sistemleridir.

Yani elektrik ihtiyacını nükleer, kömür, doğalgaz gibi kirli ve güvenilir olmayan kaynaklar yerine eşit olarak dağılmış temiz ve yenilenebilir enerji sistemlerinden sağlamalıyız. Bu daha fazla işgücü ve daha fazla istihdam anlamına da geliyor. Yapılması gereken, politikaları değiştirmek. Böylece tertemiz rüzgar ve güneş santralleri ile uzun iletim hatlarına gerek olmadan tüm köyler, kasabalar enerjiye ulaşacaktır. Akıllı şebeke sistemleri, her yere yayılmış enerji santralleri, merkeziyetçilikten uzaklaşmış bir yaklaşım ve yenilenebilir enerjilere aktarılacak finansman ve akıllı enerji sistemleri ile geleceği güvence altına alabiliriz.

Sıfır CO2 ile Enerji

komur

Artık seçme şansımız kalmadı, bu dünyanın bizden sonraki kuşaklar için de yaşanabilir olmasını istiyorsak öncelikli olarak kömürden vazgeçmemiz gerekiyor. Türkiye'de ise enerji geleceği nükleer enerjiye ve kömürlü termik santrallere bağlanıyor. Kömür, petrol, doğalgaz ve nükleer, mahşerin dört atlısı gibi dünyanın sonunu hazırlıyor. Kıtlık, kuraklık, su savaşları, göç, hastalıklar. Bugünün hırsları bize böyle bir gelecek getirecek. Tabi bir an önce sıfır karbon emisyonlu enerjilere geçmezsek.

Kömür Lobisi

Tam da bu noktada, bu sistemlerin imkansız olduğunu söyleyen kömür ve diğer fosil yakıt lobilerinin yanılgılarından söz etmek istiyorum. Birincisi herkese elektrik sağlamak için "daha fazla santral ve iletim hattına ihtiyacımız var" ve "yenilenebilir enerjiler çok pahalı olduğu ve sübvanse edilmeli" argümanları. Uluslararası Enerji Ajansı bile şebekeye küresel erişimin imkansız olduğunu söylüyor. Uzun iletim hatları ve bunlarda yaşanan kayıpların maliyetlerinden bahsetmeye bile gerek yok. Herkese temiz, kesintisiz ve eşit enerjiyi ulaştırabilmek için merkeziyetçi olmayan, döngüsel ve yerinde kullanımlı enerji yaklaşımlarını benimsemeliyiz.

Eğer bugün fosil yakıtlara harcanan finansmanı yenilenebilir enerjilere aktarırsak kömürün asla yapamayacağını yapabilir: herkesin temiz ve adil enerjiye ulaşımını sağlayabiliriz.

gunesenerjisi

Kendinize neyi layık görürseniz, onu yaşarsınız.

Harekete geçin!

Türkiye doğru enerji politikalarını hakediyor. Kömüre karşı imzalayın.

Kategoriler

 

<input type="hidden" name="ctl00$hidDomainsEnabledForGoogleAnalytics" i