ABD ile Japonya arasında nükleer kardeşlik

Rokaşo santrali, ABD'den gelen uranyum sayesinde deneme çalışmalarına başlayacak.

Haber - 21 Aralık, 2004
Japonya'nın Rokaşo kentindeki plütonyum yeniden işleme santrali, çalışmaya başladı. Tabii ki protestolar eşliğinde.

Japon eylemciler, ABD'den Japonya'ya yeniden işlenmek üzere nükleer madde sevkıyatını protesto ediyor. Dünyada yalnızca iki yeniden işleme tesisi var, ikisi de ekonomik zorluklarla karşı karşıya.

Bu sabah 7 Greenpeace eylemcisi ve Japonya'nın dört bir yanından 150'nin üzerinde insan, Rokaşo'da plütonyum yeniden işleme santralini protesto etti. ABD'den gelen bir sevkıyat da olmak üzere, Japanese Nuclear Fuel Limited firması santrale ilk kez uranyum yüklemeye başladığında, protestolar da başladı.

Greenpeace Japonya Nükleer Kampanya Sorumlusu Atsuko Nogawa, testlerin iptal edilmesi ve tüm işletme planlarının terkedilmesi gerektiğini söyledi: "Rokaşo bir yılda 8 bin kilogram, yani binden fazla nükleer silâh yapmaya yetecek kadar plütonyum üretebilir. Japonya'nın silâhlarda kullanılabilir plütonyum üretmek için hiçbir mantıklı gerekçesi ve bu plütonyumun hiçbir barışçıl kullanım yolu yoktur."

Nogawa, "Japonya'nın zaten 40 ton plütonyumu var ve Japonya bu plütonyumu nükleer yakıt olarak kullanmada başarısız olmuştur. Bush yönetimi, bölgede nükleer yayılmanın tehlikelerini bilmesine rağmen, santralin işleme başlamasına yeşil ışık yaktı." dedi.

Önümüzdeki 12 ay boyunca, donanımı test etmek için uranyum kullanılacak ve bunu önümüzdeki yılın Kasım ayında yapılması planlanan harcanmış yakıt testleri izleyecek. Santralin yapımı sırasında, yıllar boyu yaşanan birçok sorun düşünülürse, daha fazla sorunun ve gecikmenin olması beklenebilir.

Greenpeace, iki yıl önce Bush yönetimini Rokaşo'yu, özellikle de Rokaşo'nun plütonyum stokları ve Kuzeydoğu Asya'daki nükleersizleşme üzerindeki etkisini incelemeye çağırmıştı. Böyle bir inceleme -doğal olarak- yürütülmedi.

Başarısızlığa mahkum bir yatırım

Dünya çapında yalnızca iki ticari yeniden işleme santrali var: İngiltere'deki British Nucler Fuel Limited Sellafield santrali ve Fransa'daki Cogema La Hague tesisi. Bu devlet tesisleri, işletilmekte olan en kirletici nükleer tesislerdir ve ekonomik, çevresel ve nükleer çoğalma zeminlerinde birer başarısızlık abidesi olmuşlardır. Areva/COGEMA tarafından işletilen Fransız santrali, ulusal elektrik şirketi EDF ile sözleşmeleri 2007 sonrası için yenileyemedi. İngiliz basını ise, Sellafield'deki yeniden işlemenin 2010 yılına kadar sona ereceğini bildiriyor.

Rokaşo nükleer yeniden işleme santralinin bedelinin 20 milyar dolardan; yani Fiji, Moğolistan ya da Belize'nin gayri safi yurt içi hasılasından fazla olduğu tahmin ediliyor. Fransız teknolojisine dayanan bu tesisin yapımı 20 yıl aldı. Bir diğer deyişle tesis, açılmadan önce eskiyen nükleer abidelerin en yenisi.

Nogawa, "Bu santral pahalı bir başarısızlıktır ve nükleer silâh malzemelerinin çoğalma riskleri için bir abidedir. Hem Japon hükümeti, hem de ABD yönetiminin, tehlikeli planlarını gözden geçirmeleri ve bu santrali kapatmayı düşünmeleri gerekiyor." diyor.

Kategoriler
<input type="hidden"