Akdeniz'de bekleme zamanı mı, kurtarma zamanı mı?

Haber - 29 Mayıs, 2010
Rainbow Warrior ile Akdeniz'in ortasında açık denizdeyiz. Ama şu ana dek mavi yüzgeçli orkinoslar henüz buralara uğramadı.

Raibow Warrior Akdeniz'de

Av tekneleri burada. Römorkörler ve destek gemileri de. Bir Fransız donanma gemisi de balıkçılığı denetlemek/korumak için burada. Ama orkinoslar değil.

Belki de su henüz yeterince ısınmamıştır. Belki de balıkçılar yanlış yere bakıyorlar. Ya da orkinoslar gelmekte geciktiler. Ama herkes için hepsinden kötüsü orkinosların bitmiş olabileceği gerçeği.

Bu arada Kıbrıs Kanalı'nda ve Kıbrıs'ın güneyinde Türk tekneleri av peşinde.

Aslında herkes son kalan orkinosların peşinde!

Yıllardır bilim insanlarının ve çevrecilerin uyarılarını dinleyen olmadı. Ama gerçek şu ki, bir canlıyı geri dönüşü olmayan bir sınıra gelene dek avlamaya devam edersek, bir noktada tamamen kaybederiz..

Aslına bakarsanız bir canlıyı doğadan tamamen yok etmek pek de kolay birşey değil. Ama insanoğlu birçok canlıyı ticari olarak yok etmeyi becerecek kadar hırslı olabiliyor (Atlantik somon balığını veya Kuzeybatı Atlantik morinasını unuttuk mu? İkisi de artık denizlerimizde yok ya da en azından ticari olarak avlanabilecek miktarda yok). Başımıza gelecek olan bu. Bu olana dek ise canlıların dengesini zaten bozmuş oluyoruz, büyük balıkları hedefleyerek veya onları en kritik yaşam alanlarından mahrum ederek. Endüstriyel balıkçılık filoları ile, besin zincirini altüst ederek ve canlıların dengesini bozarak ekosistemi tümüyle değiştiriyoruz. Bu genellikle aşırı avlanılmış bir canlıyı tekrar kendine getirebilme çabalarının daha da zorlaşması ile sonuçlanır.

Örneğin, denizden çok fazla sayıda balığın avlanması denizanalarının veya kabukluların artmasına neden olur. Bunlar ise balık yumurtalarını ve yavrularını yiyerek balık stoklarının yenilenmesini durdurur.

Ama bunu en iyi bilenler balıkçılar olmasına karşın, yine de bu umutsuz durumun önüne geçecek iradeye kimse sahip değil. Herhangi bir denetim mekanizması olmadan kimse bu avcılığı durdurmayacak gibi görünüyor. Bu sezonda alınan tedbirler için bile çok geç artık, hepsi çok daha önce alınmalıydı, bilimin sesi dinlenmeliydi.

Akdeniz'de mavi yüzgeçli orkinos için gırgır avcılığı sadece 15 Haziran'a dek sürecek, ondan sonra sezon kapanıyor. Sezonun böylesine kısaltılmasının nedeni ise bugüne dek aşırı avlanma kapasitesi ile son derece azalmış olan stokların avlanması. Son yıllarda işte bu yüzden orkinos gırgır avcılığı yılın 11 ayında yapılırken, bu yıl 1 aya indirilmek zorunda kalındı. Aynı şekilde av filolarındaki tekne sayısı da dramatik bir şekilde azaltıldı. En azından mavi yüzgeçli orkinoslara bir parça acıma gösterildi sonunda!

Kim bilir belki birileri orkinosları 16 Haziran'a dek buralara uğramamaları için uyarmıştır. Hayal kurabiliriz, değil mi? Ama en iyisi hayal kurmak yerine eyleme geçmek. Yalnızca bizler değil, hükümetlerin eyleme geçmesi ve bir an önce bu acımasız avı durdurup, yumurtlama alanlarını koruma altına alarak denizlerin çobanı orkinoslara bir nefes alma olanağı tanımaları.

Artık bekleme zamanı değil, kurtarma zamanı...

Konuyla ilgili daha fazla bilgi için " Atlantik mavi yüzgeçli orkinos krizi" isimli raporu okuyabilirsiniz.

Harekete Geçin!

Greenpeace’in Türkiye karasuları kıyısal alanlarında tam korumalı geniş ölçekli deniz rezervleri ağı oluşturulması önerisini destekliyorsanız internet eylemine katılmak için tıklayın.

Destek Ver!

Greenpeace devletlerden ve şirketlerden para yardımı almadan sadece bireysel desteklerle nükleer konusunda kampanya yürütüyor. Kampanyamızı güçlendirmek için şimdi destek verin.

Kategoriler