Arjantin ve 'Birleşik Soya Cumhuriyeti'

Genleriye oynanmış soya üretimi için giderek daha fazla orman katlediliyor.

Haber - 28 Temmuz, 2004
Arjantin'de genleriyle oynanmış soya üretimi, büyük bir hızla yaygınlaşıyor. Avrupa Birliği ülkeleri ve Çin'in talebini karşılamak için, Arjantin kendi ormanlarını feda ediyor. Sonuç: her saatte yokedilen 20 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan!

Arjantin'de ormanlar, genleriyle oynanmış soya yetiştirilecek tarlalara yer açılması amacıyla yakılıyor. Her bir saatte 20 futbol sahası büyüklüğündeki bir alan yokoluyor!

Son zamanlarda Arjantin'de hızla artan soya üretimi kontrolsüz bir biçimde büyümeye devam ediyor. 1971'de tarlaların sadece 37 bin 700 hektarı soya üretimine ayrılmışken bu sayı son 10 yılda 14.2 milyon hektara ulaştı!

Üretimdeki artışın en büyük tetikleyicileri Avrupa Birliği ve Çin'in hayvan yemi istemleri ve Arjantin'in 1996 yılında genleriyle oynanmış soya ile tanışması oldu. Bu durum, soya üretiminin Arjantin'in geleneksel tarım alanı olan Pampas'tan daha önce tarım için kullanılmamış alanlara taşmasına neden oldu.

Tarıma ayrılan alanlarda Arjantin'in kuzey eyaletlerinden Chaco, Santiago del Estero, Salta ve Formosa gibi birçokları ormanlarla kaplı ve çevre açısından da çok kritik bir durumda. 2000'den beri Arjantin'de milyonlarca hektar orman soya ekimi için yok edildi ve bu sayı artmaya devam ediyor. Bolivya, Paraguay ve Güney Brezilya'da da orman alanları soya üretimi için tahrip ediliyor. Bu bölgeler dünyanın en karma orman ekosistemleri olarak kabul ediliyorlar.

Soya tarımındaki bu artış, daha önceden geleneksel ürünleri eken ve hayvancılık yapan çiftçileri de topraklarını soya üretimi için kullanmaya itiyor. 1996/7 ve 2001/2 yılları arasında Arjantin'deki pirinç üretimi yüzde 44.1, mısır üretimi yüzde 26.2 ve ayçiçeği üretimi yüzde 34.2 düştü. Mandıraların sayısı ise 1988'deki 30.141'den 2002'de 15 bine düştü. Yine bu sürede soya üretimi yüzde 74.5 arttı.

Arjantin, Paraguay, Bolivya ve Brezilya, ya da gen mühendisliği endüstrisinin deyimiyle "Birleşik Soya Cumhuriyeti", Yungas ve Büyük Chaco ormanları gibi kendi ulusal ormanlarının kaybı pahasına genişliyorlar. Bunun yanında biyolojik çeşitliliğe, diğer geleneksel ekinlere, insan sağlığına, orman alanlarına ve yaşamına zarar veriyorlar.

Ekonomik Nedenler

Endüstriyel tarımın bu yöndeki gelişmesi 1990'larda uluslararası finans kurumlarının yoksul ülkelerin hükümetlerini ekonomilerini yabancı yatırıma açmaya teşvik etmeleri ile başladı.

Bu, Monsanto gibi çok uluslu, büyük "tarım işletmelerinin" yolunu açtı ve Monsanto Arjantin'in tarım sektörüne girer girmez genleriyle oynanmış soya için büyük bir pazarla karşılaştı. Çiftçiler ucuz fasulye vaadinin, daha az böcek ilacı kullanımının ve sonuçta yüksek rekoltenin çekiciliğine kapılmıştı. Arjantin'e sunulan soya fasulyeleri Round-Up olarak da bilinen glifosata karşı dayanıklı olacak biçimde geliştirilmişti. Bu ürün, dirençli soya fasulyesi "Round Up Ready Soya"nın da patentini elinde tutan Monsanto'ya ait.

Soya için istem yükselmeye devam ediyor. Arjantin, şu anda dünyadaki en büyük soya ihracatçısı ve üçüncü büyük soya üreticisi.Ürünlerinin yüzde 90'ını ihraç ediyor, ihraç edilen ürünlerden yüzde 98'i ise genleriyle oynanmış.

Tarım İlaçları

Monsanto glifosatı Arjantinli çiftçilerle ilk tanıştırdığında çiftçiler ürünlerini sezonun önemli noktalarında iki kere spreylemenin yeterli olduğunu düşündüler. Geçmişte çiftçilerin 2,4 D ve Endosulfan gibi birden fazla ilaç kullanmaları gerekiyordu. Buna rağmen zaman glifosatın başta düşünülenin aksine daha fazla uygulamaya ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Monsanto'nun glifosatın kullanımının diğer ilaçlara olan gereksinimi azaltacağı iddiasının da asılsız olduğu ortaya çıktı.

Arjantin'de Monsanto'nun glifosatı büyük miktarlarda kullanılıyor. İşletme 1990'da 11 milyon dolardan 2003'te 296 milyon dolara genişledi; kullanılan glifosat miktarı ise 1990'da sadece 1.1 litre iken 2003'te 150 milyon litreye sıçradı. Bu arada ülkede bu maddeye dayanıklı en az 10 tane yabani ot bulundu; bu da üreticiler için büyük bir sorun teşkil etmekte.

Ayrıca insanların sağlığını ve civar bölgelerdeki ekinleri etkileyen zehirli bulut vakalarına rastlanıldı. Birçok kırsal kentte insanlar ekinlerinin onların deyimiyle 'uçaktan' yani glifosat dumanından etkilenmesinden şikayetçi.

Gen mühendisliği endüstrisinin yüksek rekolte sözünün de asılsız olduğu ortaya çıktı. Başta endüstrinin sözcüleri ve yetkilileri, yüksel rekoltenin Arjantin'deki ormanların yok olmasını önleyeceğini söylemişlerdi. Sekiz yıl sonraki durum ise farklı: ormanlar tehdit altında ve yüksek rekoltenin genleriyle oynanmış soya fasulyeleri ile değil, ancak daha fazla alanın ekime açılması, ormanların yok edilmesi ve geleneksel üretim yöntemlerinin kullanımı sonucunda elde edildiği açık.

Toplumsal Sonuçlar

Arjantin'in kuzeyinde ortalama bir soya çiftliğinin büyüklüğü 1.000 hektarın üzerinde. Endüstriyel soya üretiminin yükselmesi pek çok küçük çiftçiyi işsiz bıraktı ve bu durum tarım alanına çevrilecek topraklar üzerinde yaşayan insanlar için de büyük bir sorun. Arjantin'deki çiftlik sayısı 1998'den beri yüzde 34.5 azaldı. 2002 yılında 1988'e kıyasla 103.405 daha az çiftlik var.

Büyük Chaco ve Yungas ormanları birçok insana barınma, iş olanağı ve yiyecek sağlıyor. Bu ormanlar, insanların çoğu için tek hayvansal protein, bal ve meyve kaynağı. BM bünyesindeki Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre ormanlar yoksulluğa karşı önemli bir araç. Ailelere maddi gelir ve topluma sayısız çevre yararı sağlamasının yanısıra, iyi yönetilen ulusal ormanlar ekonomiye de katkı sağlıyor.

Ormanların tarım alanlarına çevrilmesi, yerli halkların ve 'campesinos' ailelerinin zorunlu tahliyeleri ile sonuçlanıyor. Yasal açıdan önemsiz tapu senetleri nedeni ile şirketler ve endüstriyel çiftçiler geniş orman alanlarını, bazen hektarı 50 dolar gibi ederlerle, çok ucuza kapatabiliyorlar. Buralarda yaşayan insanların yasal hiçbir hakları yok ve mal sahibinin insafına kalmış durumdalar.

Birçok aile topraklarının Internet üzerinden satışa çıktığından habersiz. Toprak satıldıktan sonra yeni mal sahipleri ormanda yaşayan insanları yerel polise para vererek silah zoruyla tahliye ettiriyorlar. Mal sahipleri ağaçları buldozerler ile yıkıyor, yakıyor ve yerlerine genleriyle oynanmış soya ekiyor. Daha önce tahliye edilmeyenler de ormanın tahribi sonucunda zorunlu olarak yiyecek ve iş arayışı içinde bölgeyi terk ediyorlar. Genellikle de kendilerini şehir gecekondularında buluyorlar.

Çözüm

Çözüm için Greenpeace, toprakların el değiştirmesinin yarattığı sorunlarla ilgilenilmesinin yanı sıra, iki yıllık bir moratoryum için kampanya yapıyor:

1.Toprak Planlaması: Arjantin'in ormanlarının kurtarılması ve yeniden verimli alanlar haline getirilmesi için yeni bir Arazi Planlama Programı yapılmalıdır.

2.Arazi Kirası Yasası: Tüm yerli halka ve 'campesinos'lara kendilerinin ve ailelerinin çalışmaları ve geçinmeleri için yeterli olacak miktarda toprak sahibi olma hakkı verilmelidir.

Kategoriler
<scr