Arjantin'de ormanlar, genleriyle oynanmış soya yetiştirilecek tarlalara yer açılması amacıyla yakılıyor. Her bir saatte 20 futbol sahası büyüklüğündeki bir alan yokoluyor!
Son zamanlarda Arjantin'de hızla artan soya üretimi kontrolsüz
bir biçimde büyümeye devam ediyor. 1971'de tarlaların sadece 37 bin
700 hektarı soya üretimine ayrılmışken bu sayı son 10 yılda 14.2
milyon hektara ulaştı!
Üretimdeki artışın en büyük tetikleyicileri Avrupa Birliği ve
Çin'in hayvan yemi istemleri ve Arjantin'in 1996 yılında genleriyle
oynanmış soya ile tanışması oldu. Bu durum, soya üretiminin
Arjantin'in geleneksel tarım alanı olan Pampas'tan daha önce tarım
için kullanılmamış alanlara taşmasına neden oldu.
Tarıma ayrılan alanlarda Arjantin'in kuzey eyaletlerinden Chaco,
Santiago del Estero, Salta ve Formosa gibi birçokları ormanlarla
kaplı ve çevre açısından da çok kritik bir durumda. 2000'den beri
Arjantin'de milyonlarca hektar orman soya ekimi için yok edildi ve
bu sayı artmaya devam ediyor. Bolivya, Paraguay ve Güney
Brezilya'da da orman alanları soya üretimi için tahrip ediliyor. Bu
bölgeler dünyanın en karma orman ekosistemleri olarak kabul
ediliyorlar.
Soya tarımındaki bu artış, daha önceden geleneksel ürünleri eken
ve hayvancılık yapan çiftçileri de topraklarını soya üretimi için
kullanmaya itiyor. 1996/7 ve 2001/2 yılları arasında Arjantin'deki
pirinç üretimi yüzde 44.1, mısır üretimi yüzde 26.2 ve ayçiçeği
üretimi yüzde 34.2 düştü. Mandıraların sayısı ise 1988'deki
30.141'den 2002'de 15 bine düştü. Yine bu sürede soya üretimi yüzde
74.5 arttı.
Arjantin, Paraguay, Bolivya ve Brezilya, ya da gen mühendisliği
endüstrisinin deyimiyle "Birleşik Soya Cumhuriyeti", Yungas ve
Büyük Chaco ormanları gibi kendi ulusal ormanlarının kaybı pahasına
genişliyorlar. Bunun yanında biyolojik çeşitliliğe, diğer
geleneksel ekinlere, insan sağlığına, orman alanlarına ve yaşamına
zarar veriyorlar.
Ekonomik Nedenler
Endüstriyel tarımın bu yöndeki gelişmesi 1990'larda uluslararası
finans kurumlarının yoksul ülkelerin hükümetlerini ekonomilerini
yabancı yatırıma açmaya teşvik etmeleri ile başladı.
Bu, Monsanto gibi çok uluslu, büyük "tarım işletmelerinin"
yolunu açtı ve Monsanto Arjantin'in tarım sektörüne girer girmez
genleriyle oynanmış soya için büyük bir pazarla karşılaştı.
Çiftçiler ucuz fasulye vaadinin, daha az böcek ilacı kullanımının
ve sonuçta yüksek rekoltenin çekiciliğine kapılmıştı. Arjantin'e
sunulan soya fasulyeleri Round-Up olarak da bilinen glifosata karşı
dayanıklı olacak biçimde geliştirilmişti. Bu ürün, dirençli soya
fasulyesi "Round Up Ready Soya"nın da patentini elinde tutan
Monsanto'ya ait.
Soya için istem yükselmeye devam ediyor. Arjantin, şu anda
dünyadaki en büyük soya ihracatçısı ve üçüncü büyük soya
üreticisi.Ürünlerinin yüzde 90'ını ihraç ediyor, ihraç edilen
ürünlerden yüzde 98'i ise genleriyle oynanmış.
Tarım İlaçları
Monsanto glifosatı Arjantinli çiftçilerle ilk tanıştırdığında
çiftçiler ürünlerini sezonun önemli noktalarında iki kere
spreylemenin yeterli olduğunu düşündüler. Geçmişte çiftçilerin 2,4
D ve Endosulfan gibi birden fazla ilaç kullanmaları gerekiyordu.
Buna rağmen zaman glifosatın başta düşünülenin aksine daha fazla
uygulamaya ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Monsanto'nun glifosatın
kullanımının diğer ilaçlara olan gereksinimi azaltacağı iddiasının
da asılsız olduğu ortaya çıktı.
Arjantin'de Monsanto'nun glifosatı büyük miktarlarda
kullanılıyor. İşletme 1990'da 11 milyon dolardan 2003'te 296 milyon
dolara genişledi; kullanılan glifosat miktarı ise 1990'da sadece
1.1 litre iken 2003'te 150 milyon litreye sıçradı. Bu arada ülkede
bu maddeye dayanıklı en az 10 tane yabani ot bulundu; bu da
üreticiler için büyük bir sorun teşkil etmekte.
Ayrıca insanların sağlığını ve civar bölgelerdeki ekinleri
etkileyen zehirli bulut vakalarına rastlanıldı. Birçok kırsal
kentte insanlar ekinlerinin onların deyimiyle 'uçaktan' yani
glifosat dumanından etkilenmesinden şikayetçi.
Gen mühendisliği endüstrisinin yüksek rekolte sözünün de asılsız
olduğu ortaya çıktı. Başta endüstrinin sözcüleri ve yetkilileri,
yüksel rekoltenin Arjantin'deki ormanların yok olmasını
önleyeceğini söylemişlerdi. Sekiz yıl sonraki durum ise farklı:
ormanlar tehdit altında ve yüksek rekoltenin genleriyle oynanmış
soya fasulyeleri ile değil, ancak daha fazla alanın ekime açılması,
ormanların yok edilmesi ve geleneksel üretim yöntemlerinin
kullanımı sonucunda elde edildiği açık.
Toplumsal Sonuçlar
Arjantin'in kuzeyinde ortalama bir soya çiftliğinin büyüklüğü
1.000 hektarın üzerinde. Endüstriyel soya üretiminin yükselmesi pek
çok küçük çiftçiyi işsiz bıraktı ve bu durum tarım alanına
çevrilecek topraklar üzerinde yaşayan insanlar için de büyük bir
sorun. Arjantin'deki çiftlik sayısı 1998'den beri yüzde 34.5
azaldı. 2002 yılında 1988'e kıyasla 103.405 daha az çiftlik
var.
Büyük Chaco ve Yungas ormanları birçok insana barınma, iş
olanağı ve yiyecek sağlıyor. Bu ormanlar, insanların çoğu için tek
hayvansal protein, bal ve meyve kaynağı. BM bünyesindeki Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre ormanlar
yoksulluğa karşı önemli bir araç. Ailelere maddi gelir ve topluma
sayısız çevre yararı sağlamasının yanısıra, iyi yönetilen ulusal
ormanlar ekonomiye de katkı sağlıyor.
Ormanların tarım alanlarına çevrilmesi, yerli halkların ve
'campesinos' ailelerinin zorunlu tahliyeleri ile sonuçlanıyor.
Yasal açıdan önemsiz tapu senetleri nedeni ile şirketler ve
endüstriyel çiftçiler geniş orman alanlarını, bazen hektarı 50
dolar gibi ederlerle, çok ucuza kapatabiliyorlar. Buralarda yaşayan
insanların yasal hiçbir hakları yok ve mal sahibinin insafına
kalmış durumdalar.
Birçok aile topraklarının Internet üzerinden satışa çıktığından
habersiz. Toprak satıldıktan sonra yeni mal sahipleri ormanda
yaşayan insanları yerel polise para vererek silah zoruyla tahliye
ettiriyorlar. Mal sahipleri ağaçları buldozerler ile yıkıyor,
yakıyor ve yerlerine genleriyle oynanmış soya ekiyor. Daha önce
tahliye edilmeyenler de ormanın tahribi sonucunda zorunlu olarak
yiyecek ve iş arayışı içinde bölgeyi terk ediyorlar. Genellikle de
kendilerini şehir gecekondularında buluyorlar.
Çözüm
Çözüm için Greenpeace, toprakların el değiştirmesinin yarattığı
sorunlarla ilgilenilmesinin yanı sıra, iki yıllık bir moratoryum
için kampanya yapıyor:
1.Toprak Planlaması: Arjantin'in ormanlarının kurtarılması ve
yeniden verimli alanlar haline getirilmesi için yeni bir Arazi
Planlama Programı yapılmalıdır.
2.Arazi Kirası Yasası: Tüm yerli halka ve 'campesinos'lara
kendilerinin ve ailelerinin çalışmaları ve geçinmeleri için yeterli
olacak miktarda toprak sahibi olma hakkı verilmelidir.