‘5 Eylül sabahında asker polis saldırdı. Bunu gören arılar kılıcını salladı. Git git Anadolu Grubu biz termik istemeyuk. Bize Gerzeli derler, biz yeşili severuk... Yaykılın çadırları gece gündüz nöbette,isyan ateşi yaktık termiğe ve işgale. Bize bir avuç dedin biz avuca sığmayız ! Termik yapma boşuna yıkacağız başına. Gitsek de karakola, halk yine de kolkola...’
Yeşili seven Sinopluları; 4 termik bir nükleer santral ile tehdit edenler ,yaykılın çadırlarından yükselen sesleri kulaklarını kapatarak bastırabileceklerini sandılar.Aksine hiç öyle olmadı.
O kulaklar kapandıkça sesler elele yükseldi,daha da coştu,gürledi.Termik santral mücadelesi yıllardır devam ediyor da,sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını savunan Gerzelilere yapılan müdahale insanlığa sığmadı,sığmıyor.
Müthis birlik ve beraberlikleri o kadar kuvvetli ki muhtarından köylüsüne belediye başkanına kadar kenetlenmiş durumdalar.Toprağına suyuna sermayenenin kara eli değmesin,tarlasında dumanını,suyunda ateşini görmek istemiyor onlar.Onlar o kadar yürekli ki termik santral isteyenleri kovuyorlar,almıyorlar aralarına.Onlar o kadar yürekli ki İstanbul’a gelip Anadolu Grubunun karşısına çıkıp “biz termik istemeyuk” diyebiliyorlar.
Greenpeace 1971’de başladı mücadelesine. Herşeyin dahası için... Daha yeşil bir dünya, daha barışçıl bir dünya, daha sağlıklı bir toplum, daha mutlu insanlar...
Tüm bu küresel sorunsalın içinde binlerce yıldır devam eden, devam etmemimizi sağlayan;
bir ağaç kesilmesin diye tepesine çıkıp üzerinde 2 yıl boyunca yaşayan aktivistin gücü, vadilerini sularını “Anadoluyu Vermeyoz” diye haykırarak savunan, Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya yürüyenlerin gücü, sendikalı oldukları için işten çıkarılmalarına rağmen ovalarımıza, tarlalarımıza zehir akıyor diye gece gündüz çevre için direnişlerini sürdüren deri fabrikası işçileri, 20 yıldır nükleer santral planlarıyla birbirine düşürülmüş, bölünmüş Mersin Büyükeceli Köyü’nün dedeleri, teyzeleri, amcaları, anneleri, çocukları...
Bizler; Sinoplular, Mersinliler, Yalovalılar, Aliağalılar, Foçalılar, Zonguldaklılar, İstanbullular, Kütahyalılar, Hataylılar, İzmirliler... İsyan ateşini hep birlikte en tepeye taşıyacağız, termik nükleer kader olmayacak, güneş ve rüzgarın hepimize yettiğini göstereceğiz. Çünkü biz yeşili severuk, avuçlara sığmayuk...
Harekete geç!
Mücadelenin gücü ve direnişin ruhu ile biz kazanacağız! Şimdi sen de kömüre karşı imza at!