Yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormana bakarken karşınıza ansızın bir felaket manzarası, devasa bir çorak arazi çıksa ne yaparsınız? Çanakkale’nin Kirazlı köyüne bağlı Balaban tepesindeki maden sahasına vardığınızda hissedecekleriniz tam da bu sorunun yanıtı olacak. Kızgınlık, şaşkınlık, üzüntü, öfke. Hepsi bir arada. 

Bölgeye vardığımızda aynı hisleri yıllardır buradaki altın madeni projesine yönelik mücadeleyi sürdürenlerle de paylaştık. Projenin ön hazırlıkları 10 yıl önce başladığında dahi harekete geçenler, 2012 ve 2013 yıllarında firmanın iki ayrı ÇED raporunu aldığını, ancak sonrasında sessizliğe geçtiğini hatırlatıyor. Ancak bugün anlıyoruz ki projeyi yürüten Kanada merkezli Alamos şirketinin bizzat kendisi dahi projenin izinlerinin ne kadar hızlı alındığının şaşkınlığındaymış. BBC Türkçe’nin yayımladığı görüntülerde Alamos Gold'un CEO'su John McCluskey, 22 Mayıs'taki bir etkinlikte “Türkiye'de epey bir yol kat ettik ve pek bir sorun yaşamadık. Hiçbir izni alamayacağımızı sanıyorduk ama şu an hepsine sahibiz” diyordu.

Yakın zamanda haberlere yansıyan bu açıklamalar, Balaban’daki çadır alanında da dilden dile yayılıyor. Özellikle 2017 sonralarında ağaç kesiminin yavaş yavaş başlamasıyla harekete geçen yerel eylemciler, o günleri hatırlatıyor. Ve yıllardır hem sahada hem yargı aşamasında süren itiraz sürecine rağmen firmanın özellikle yerel seçimlerin ardından ağaç kesme faaliyetini hızlandırdığını söylüyorlar. Ve sonunda uydu görüntüleri, ÇED raporunda öngörülen miktar olan 45 bin değil 195 bin ağacın kesildiğini gösterince, ülkenin farklı bölgesinden pek çok insanı bu küçük köyde buluşturdu. 26 Temmuz’da başlayan nöbetin adı da insanların en temel iki kaygısını yansıtıyor: Su ve Vicdan. Bugün alandaki çadırlarda nöbet bekleyenler, sadece Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanında tepki gösteren, projenin durdurulmasını isteyenlerin vicdanını yansıtıyor. Peki senin, bizim, hepimizin vicdanı bu konuda ne diyor? 

Proje nedir?

Çanakkale'nin Kirazlı-Balaban bölgesinde uydu görüntülerine göre 195 bin ağaç kesildi. Sebebi ise Kanadalı Alamos Gold şirketi ve Türkiyeli taşeronu Doğu Biga Madencilik'in altın madeni projesi. Altın arama-çıkarma-ayrıştırma işlemlerinin 2020 yılında başlaması planlanıyor. 

"Kirazlı Siyanürlü Altın İşletmesi" adındaki maden projesi Çanakkale merkeze 30 kilometre uzaklıkta ve halkın bölgedeki tek su kaynağı Atikhisar Barajı ile aynı su havzasında yer alıyor. Burada altın madeni çıkarılması halinde ayrıştırmada kullanılacak siyanürün temiz suyu kirletme riski var. Ayrıca ortaya çıkacak olan ağır metaller sebebiyle bölgedeki her türlü canlı yaşamı da tehlike altına girecek.

Kaz Dağları'ndaki ağaç kesimi basına yansıdıktan kısa süre sonra büyük tepki topladı. Bölgede 26 Temmuz’da "Su ve Vicdan Nöbeti" başlatıldı. 5 Ağustos'ta ise "Büyük Su ve Vicdan Buluşması" gerçekleştirildi. Kaz Dağları’ndaki nöbet devam ediyor.