Haber - 27 Eylül, 2011
Dünyanın iki farklı coğrafyasından iki insan. Birbirleriyle belki de hiç karşılaşmadılar ama o kadar çok ortak yönleri var ki. İkisi de bu dünyayı korumak için bir ömür verdi. İkisi de bunu büyük bir zarafetle yaptı. Kirli endüstrilere karşı mücadele verirken, Anadolu'yu şehir şehir dolaşırken ikisi de güler yüzlüydü.
Dave Martin, Greenpeace Kanada'da nükleer karşıtı kampanya yürütüyordu.
Dave Martin, Greenpeace Kanada'nın nükleer karşıtı kampanyasını yürütüyordu. Henüz kampanyacı olmadan önce Kanada'da eşiyle birlikte nükleer karşıtı yurttaş girişimlerine öncülük etmiş, küçücük bütçelerle Kanada'nın devlet eliyle körüklenen nükleerci jargonuna, doğa dostu insanların birlikteliğiyle bir nefes aldırmışlardı.
Dave, Türkiye'yi de yine aynı nedenle dolaştı, Akkuyu dahil pekçok şehir ve kasabada konferanslar verdi. Nedeni, 2000 yılında nükleer ihale zamanın Başbakanı Ecevit tarafından iptal edilmeden önce, ibrenin Kanada'ya, Candu reaktörüne doğru kayıyor olmasıydı. Kanada iddialıydı. Dave de öyle. Bütün konferanslarında Candu taraftarlarının tezlerini çürüterek insanlara gerçek bilgiyi verdi. Kanada nükleer endüstrisinin gerçek yüzünü anlattı. Candu teknolojisine dair bilgisiyle, dönemin Candu'cu nükleer hocalarını terletti.
Dave 2002'de eşini kaybettikten sonra çok zorlu yıllar geçirdi. Kısa bir süre sonra kanser oldu ve uzun yıllar boyunca güler yüzünü eksik etmeden hem nükleer karşıtı mücadeleyi hem de kanseri taşıdı.
Şemsettin Eser ise Doğu Akdeniz bölgesinde hangi kampanyayı yürütüyorsak her zaman yanımızda bulundu. Ya da belki biz onun yanındaydık. Sugözü termik santralinden, İncirlik'ten nükleer silahların çıkarılmasına, İskenderun'da batan MV Ulla'nın çıkarılması için verilen mücadeleden, Akkuyu'yu nükleer belasından çekip kurtarmaya çalıştığımız tüm kampanyalarda hep yanyana olduk. Onu sadece Doğu Akdeniz'de değil, Sinop'taki mitinglerde, İstanbul'daki toplantı ve protestolarda da görürdük. Sadece kendi arkabahçesi için değil, tüm Türkiye'nin doğasının, yaşamının korunması için keyifle, alçakgönüllükle ve sevgiyle çalıştı.
Şimdi duyuyoruz ki, Şemsettin Ağabey de hastaymış, doktorlar ciğerleri ve kalbi yüzünden dinlenmesini istemiş ama o durmamış.
Hem Dave Martin, hem de Şemsettin Eser geçen hafta aramızdan sessizce ayrıldılar.
İkisini de özlemle anıyoruz.