Greenpeace’in "SV Anna" adlı gemisi Akdeniz Turunu başlatıyor

Haber - 27 Ağustos, 2005
Greenpeace Akdeniz Ofisi, Doğu Akdeniz'deki "Barışçıl Enerji" turunu başlatan Greenpeace gemisi "SV Anna"nın Türkiye'ye gelişine dikkat çekmek amacıyla bir basın konferansı düzenledi. Greenpeace, hükümetlere acilen yenilenebilir enerjilere geçmeleri ve enerji verimliliği konusuna eğilerek iklim değişikliğini durdurmaları konusunda baskı uyguluyor. Basın açıklaması, İstanbul'daki Kuruçeşme limanında "Anna"nın yanaştığı rıhtımda yapıldı. Konferansta, Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası (TMMOB), Greenpeace temsilcileri ve RESYAD (Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği) iklim ve enerji konuslarında açıklamalarda bulundu.

The Greenpeace boat "SV Anna" arrives in Istanbul.

The Greenpeace boat "SV Anna" arrives in Istanbul.

Greenpeace Akdeniz Ofisi, Doğu Akdeniz'deki "Barışçıl Enerji" turunu başlatan Greenpeace gemisi "SV Anna"nın Türkiye'ye gelişine dikkat çekmek amacıyla bir basın konferansı düzenledi. Greenpeace, hükümetlere acilen yenilenebilir enerjilere geçmeleri ve enerji verimliliği konusuna eğilerek iklim değişikliğini durdurmaları konusunda baskı uyguluyor. Basın açıklaması, İstanbul'daki Kuruçeşme limanında "Anna"nın yanaştığı rıhtımda yapıldı. Konferansta, Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası (TMMOB), Greenpeace temsilcileri ve RESYAD (Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği) iklim ve enerji konuslarında açıklamalarda bulundu.

 

Greenpeace Akdeniz'den Hilal Atıcı; "Son dönemde Avrupa'da sıradışı hava olaylarının yaşandığına sahit olduk. Bir yandan orta Avrupa'da seller can alıp, kaosa sebep olurken; İberya Yarımadası'nda kuraklık ve orman yangınları yaşamı olumsuz etkiledi. Seller, kuraklık ve orman yangınlarında artış gibi benzer belirtiler Türkiye'de de gözlendi. Orta vadede, bu etkiler, tarımsal kalite kayıplarına, su kıtlıklarına ve turizmde gelir kaybına neden olacaktır. Bu felaketler kömür, yağ ve doğal gaz gibi fosil yakıtlara olan bağımlılığımızın sebep olduğu iklimsel felakete örnek teşkil etmektedir. Türkiye, bu felaketi durduracak uluslararası topluluğun bir parçası olmalıdır." dedi.

 

TMMOB temsilcisi Meftun Gürdallar, "Ülkemiz dışa bağımlı fosil enerji kaynaklarından kurtarılmalı, bedelsiz enerji kaynakları olan güneş, dalga, jeotermal ve rüzgar enerjisi uygulamalarına bir an önce gereken önem verilmelidir. Özellikle güneş, jeotermal ve rüzgar kaynaklarından enerji elde etmek için, gerekli üretim ve ekipmanların büyük bir çoğunluğu ülkemizde mevcuttur. Bu konuda gerekli mühendis ve teknik lemana sahip olan ülkemizde, ulusal ve kamusal bir enerji politikasına ne kadar çok ihtiyaç olduğu açıktır." dedi.

 

Greenpeace Uluslararası'ndan yenilenebilir enerji uzmanı Svan Teske "Rüzgar enerjisi iklim değişikliğiyle mücadelede oldukça büyük bir role sahip. Dünyada en hızlı büyüyen enerji sektörlerinden birisi ve Türkiye konumu itibariyle bu alanda önemli bir rol alabilecek durumda. Fakat, yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin yasal bir bağlayıcı olmadığı sürece, Türkiye'nin son derece önemli olan rüzgar enerjisi potansiyeli kullanılamadan boşa gidecek." diye ekledi.

 

RESYAD temsilcisi Önder Demirer; "Türkiye yerli ve temiz kaynaklara dayalı net ve kesin bir enerji politikası tespit edip deklare etmelidir. Türkiye'nin yarısı kadar yüzölçümüne sahip olan Almanya, 17.500 MW kurulu rüzgar enerji santralleri varken, Türkiye’de sadece 20 MW'a sahip,” diye belirtti.

 

MED-CSP raporu (1), Türkiye şu anda ve 2020'ye kadar olan enerji ihtiyacını karşılayacak yenilenebilir enerji ekonomik potansiyeline sahiptir.

 

Greenpeace Akdeniz sözcüsü Hilal Atıcı; "Mecliste yeni kabul edilen yenilenebilir enerji yasası ileriye doğru olumlu bir adım olmakla birlikte, rüzgara geçişi gerçekten kolaylaştıracak etkin bir enerji yasası için hala uzun bir yol var. Her hükümetin harekete geçme sorumluluğu var, buna bizimki de dahil. Enerji Bakanlığı'ndan;

 

-         2010'a kadar %10 ve 2020 yılına kadar %20'lik bir yenilenebilir enerji hedefi koymasını (büyük hidro hariç)

-    Yenilenebilir enerji yasasında, yeterli yatırımı teşvik etmek üzere uzun vadeli bir  

      fiyat garantisi sağlayacak değişikliğe gitmesini,

-         Kyoto'yu onaylayarak iklim değişikliğinin aciliyetini anladığını göstermesini,

-         Kasım ayında Çin'de yapılacak olan Johannesburg Yenilenebilir Enerji Konferansı'na katkıda bulunmasını talep ediyoruz."

NOTLAR: 1) "Concentrating Solar Power for the Mediterranean" adlı son rapor, Almanya Çevre Bakanlığı için hazırlanmıştır (2005). Rapora gore, Türkiye yıllık olarak 491 TWh yenilenebilir enerji ekonomik potansiyeline sahiptir. SV Anna Türkiye'de farklı yerlerde bulunacaktır. - (27-28 Ağustos) İstanbul - Kuruçeşme: gemi 12.00 - 18.00 arası ziyaret edilebilir. Geminin ziyarete açık olduğu günlerde iklim değişikliği ve yenilenebilir enerji sergi ve gösterileri olacaktır. - (30 Ağustos) Bozcaada: gemi rüzgar türbinlerini geçip, Bozcaada'daki insanlara bir çözümün var olduğunu gösterecek. Daha once adanın elektriği elektrik şebekesinden sağlanırken, şu anda adadaki tek bir rüzgar türbini adanın tüm enerji gereksinimini karşılamakta ve geri kalan 16 türbin Çanakkale enerji gereksiniminin %6'sını karşılamaktadır. - (30 Ağustos gecesi) gemi Türkiye'den ayrılacak ve Akdeniz'deki diğer duraklar Yunanistan, İsrail, Lübnan ve Mısır olacaktır. Anna'yı websitemiz www.greenpeace.org.tr de sanal olarak gezebilir ve daha fazla bilgi alabilirsiniz. Daha ayrıntılı bilgi, fotoğraf, röportaj için; Hilal Atıcı, Greenpeace Akdeniz sözcüsü, cep: 538-660 18 24 Melda Keskin, Tur için Greenpeace Akdeniz iletişim sorumlusu, cep: 532-324 32 04

Turu izleyin

Turu izleyin

Greenpeace'e bağış yapın

Greenpeace'e bağış yapın

Kategoriler
Etiketler