İklim değişikliği = küresel alarm

Yorum ekle
Haber - 10 Kasım, 2011
Olgunluk, sorumluluk almaktır. Taşınan sorumluluk toplumsal sorumluluk ise geçmişi anlamalı, şimdiki zamanı tanımalı ve geleceği etkileyecek kararlar alınmalıdır. Bugünün karar vericileri, geleceğin sorumluluğunu da üzerlerinde taşırlar.

Dünya sonsuz bir kaynak değil. Ortak sorumluluğumuz tam da bu noktada devreye giriyor. 4,54 milyar yıllık yaşamında dünyanın iklimi defalarca değişti. Bugün aldığımız her nefes, gıdamız, suyumuz, ürememiz, üretebilmemiz ve sağlıklı bir yaşam sürebilmemiz için gereken herşey çevre ve iklime bağlı.

iklimkuraklik Aşırı yoksulluk, artan seragazı emisyonları, gıda güvenliği ve açlık, savaş ve kriz, artan su kıtlığı, biyo-çeşitliliğin azalması ve göç, tüm dünyada her geçen gün büyük baskı oluşturuyor.

Yaklaşık 150 yıl önce sanayi devriminin başlangıcında atmosferdeki karbondiyoksit miktarı önceki 700 yıl ile hemen hemen aynı seviyedeydi. Son 150 yılda, ortalama sıcaklık dünyada neredeyse 0,8ºC ve Avrupa'da da yaklaşık 1ºC arttı. 1990'lar bin yılın en sıcak on yılı, 1998 yılı ise bin yılın en sıcak yılı oldu. 2011'in ilk 6 ayı, şimdiye kadarki en sıcak dönem olarak kayıtlara geçti. Bunun en büyük sebebi de fosil yakıtlar.

Kömür, iklimi değiştiren en tehlikeli fosil yakıt. Dünyadaki enerji kaynaklı toplam karbon salınımlarının %41'inden tek başına kömürlü termik santraller sorumlu. Eğer emisyonları sınırlandıracak küresel eylemde bulunulmazsak, 2100 yılına kadar küresel sıcaklıkların 1,8ºC ile 4,0ºC kadar daha ısınması bekleniyor. Bu, sanayi öncesi zamanlardan beri kaydedilen sıcaklık artışının 2°C'yi aşacağı anlamına geliyor. 2°C, bugün içinde yaşadığımız çevre koşullarının değişeceği, geri dönüşü olmayan eşik.

iklimsel Buzullar eriyor, deniz suyu seviyeleri yükseliyor, kıyı devletleri tehlike altında, seller ve taşkınlar giderek artıyor.Bu süreçleri hızlandıran en önemli etken ise iklim değişikliği.

iklimkomur Türkiye'de kurulu 15 kömürlü termik santral her gün milyonlarca ton kömür yakıyor.

Küresel ısınmayla mücadele bir çevre meselesi değil, yaşam hakkı meselesi. Yerel halklar bu mücadelenin esas zemini. Türkiye'nin yüz yüze olduğu en büyük çevresel sorunlardan biri olan 50 kömürlü termik santral planınına karşı mücadelenin baş rolünde de onlar var. Sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak paydası olan çevrenin havasını, suyunu ve geleceğini korumak için bedelini çok ağır ödeyeceğimiz bu hatanın gerçek şahitleri olarak onlar sessiz kalmıyorlar. Gerze direniyor, Erzin direniyor, Bartın direniyor, Yalova direniyor, Amasra direniyor, Foça direniyor.

Gerze 3 yıldır mücadele ediyor, 3 aydır nöbet tutuyor. Vizyonsuz enerji kararlarına karşı, inadına direniyor. Havasını, suyunu, toprağını ve geleceğini kömüre karşı koruyan Gerzeliler, direnişleriyle dünyayı kurtarıyor. Onların toplumsal vicdanımızın, en önemlisi de ortak sorumluluğumuzun simgesi.

Geleceğimizi ve yaşam hakkımızı elimizden almaya çalışanlar, bir tek noktayı unutuyorlar. Bizlerin yani sıradan insanların dünyayı değiştirme gücünü. Bir şansımız var, onu doğru değerlendirmek ise bizlerin elinde.

gerzedireniyor Gerzeli Yağmur henüz 5 yaşında... 5 Eylül günü Gerze'de yaşanan çatışmadan geriye kalanlara bakıyor.

Harekete geçin!

Gerze için, Türkiye için, tüm dünya için mücadeleye katılın. Tuncay Özilhan'a kirli planlarından vazgeçmesi için e-posta gönderin.

Kategoriler