Baradey, malumu ilam etti

BM, Greenpeace'in Irak'a yönelik uyarılarını bir yıl sonra ele alıyor

Haber - 12 Ekim, 2004
Muhammed El Baradey, Irak'taki nükleer varlıkların yağmalandığı ve nükleer malzemelerin ortadan kaybolduğu konusunda dünyayı uyardı. Greenpeace, bu uyarıyı bir yıldan uzun bir sure önce radyoaktif materyalleri yerleştirip Tüveyta'daki nükleer tesise geri getirdiğimizde yapmıştı.

Greenpeace ekibi, işgal altındaki Tüveyta'da radyasyon ölçümü yapıyor.

Amerikan askerleri Bağdat'a girdiğinde, öncelikle Petrol Bakanlığı binasını koruma altına aldılar. Güneyde petrol boruları ve kuyular, zırhlı birlikler tarafından güvenlik kuşağına alındı. Ancak Saddam Hüseyin döneminde nükleer araştırmalar yapılan, BM Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından önceden mühürlenen ve nükleer araç ve malzemeler içeren Tüveyta'nın kapısında bekleyen bir Amerikan askeri dahi yoktu.

Tüveyta'daki yağmalama ve bölgedeki hastalık raporları üzerine Greenpeace, Haziran 2003'te Irak'a uzman bir radyasyon ekibi yolladı. Ekip, yöre halkının malzemeleri ev yapmakta kullanmak, önceden içine uranyum koyulan varilleri ise su ve yiyecek saklamak için yağmaladığını belirledi. Bölgedeki insanların önceden kullandıkları uranyum bulaşmış varillerle değiştirmeleri için yenilerini getirdiler. Daha sonra evlerde radyasyon kontrolleri yaptılar ve bunlardan birinde radyasyon düzeyinin standartların 10 bin katı olduğunu tespit ettiler. Bir ilkokulun hemen dışında yapılan diğer bir kontrolde düzeyin 3 bin katı olduğu kaydedildi.

Bunların yanı sıra Greenpeace, halk tarafından yoğun olarak kullanılan açık bir alana atılmış yüksek derecede radyoaktif uranyum madde olan 'uranyum oksit' karıştırıcısı buldu. Ordunun bundan haberdar olmasına rağmen, halkın dediğine göre bu maddeler 20 günden daha uzun bir süredir orada açık bir şekilde bırakılmış ve hiç ilgilenilmemiş. Ekip o anda Tüveyta'da bulunan Amerikan birliklerini uyararak karıştırıcının tesise güvenli bir şekilde geri götürülmesini organize etti. Uranyum oksit karıştırıcısının geri gönderilmesini takiben, Birleşik Devletler Ordusu Sağlığın Artırılması ve Önleyici İlaçlar Merkezi'nde görevli olarak Tüveyta'da bulunan Yarbay Mark Melanson, "BM Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) bu işe dahil olmasını ve bir değerlendirme yapmalarını önerirdim. Brezilya'da kaynakların halka dağıtıldığı ve halkın da bundan dolayı risk altında olduğu örneklerde önceden dahil olmuşlardı. Ne kadar çabuk olunursa o kadar iyi." diye konuşmuştu. (24 Haziran 2003).

İngiltere ve Amerika,UAEA nükleer uzmanlarının Irak'ta uygun bir dokümantasyon ve temizlik faaliyeti yürütmesine hâlâ engel oluyor. Bağdat'taki Amerikalı yetkililer, insan yaşamının korunması konusundaki sorumluluklarında ısrarcı olmakla birlikte, bölge halkının sağlığının tehlike altında olduğunu reddediyorlar.

"Irak işgalinin amacı, sözümona kitle imha silahlarının önlenmesiydi. Nükleer malzemelerin BM kontrolü dışına çıkarılmasının engellenmesi gerekiyordu. Bu hikayede tek kazanan, nükleerleri kaybetmekten fayda sağlayarak güvenlik konusundaki başarısızlıklardan kazanç elde edenler." diye konuşan Greenpeace Irak ekibi üyelerinden kampanya sorumlusu Mike Townsley, şunları ekledi: "Öncelikle yapılması gereken şey, UAEA ve Dünya Sağlık Örgütü'nün Tüveyta'da uygun bir değerlendirme yapmasına izin verilmesidir. Amerika ve Irak hükümetleri buna daha uzun süre seyirci kalamaz."

Temmuz 2004'te Amerika UAEA'ya bölgenin araştırılması için sınırlı bir izin verdiğinde, Greenpeace, bulgularını 10 sayfalık bir rapor ve video kaydı şeklinde Muhammed El Baradey'e yolladı. Raporda nükleer uzmanı John Large, tarafımızdan sunulan delillere "Önemli miktarda radyoaktif madde ve atık, Tüveyta Nükleer Tesisi'nin güvenli alanlarından çıkarıldı" yorumunu yaptı.

El Baradey'e gönderilen mektupta bulduğumuz bütün maddeler ve nerede bulundukları belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:

"Greenpeace, ekibimizin Tüveyta'ya vardığında gözlemlediği yağmanın vardığı boyutlar ve de uzman bir ekibin radyoaktif bir tesisi yeniden inşasının olanaksızlığı konularında ciddi şekilde endişe duymuştur. Ve bu endişeler son haftalarda Amerika'nın UAEA denetiminde olmayan bölgeden önemli miktarda nükleer maddeyi taşıdığının ortaya çıkmasıyla dikkate değer bir biçimde artmıştır. Irak'tan gelen nükleer maddelerin Türkiye ve Hollanda'da ortaya çıkması, ülke dışına çıkarılabileceklerini ve de çıkarıldıklarını açıkça gösteriyor."

UAEA, kayıp nükleer maddelerle ilgili uyarımıza verdiği yanıtta şunları söyledi:

"Ajans, Iraklı yetkililere nükleer ve diğer radyoaktif maddelerin güvenliği ve emniyeti konusunda tavsiyelerde bulunmayı önerdi. Ancak Ajans'ın yardımı isteğe bağlı ve güvenilirlik rejimine bağlı olarak Ajans, sadece ilgili devlet ya da devletleri ilgilendiren koruma altındaki bilgileri yayımlayabiliyor. Bu yüzden sizin istek ve önerilerinizden bazılarını Irak Geçici Hükümeti'ne yöneltmeniz daha uygun olur."

Kategoriler