Haber - 21 Kasım, 2007
Nükleer yasa, tüm çabalarımıza rağmen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı ve bugün kabul edildi. Yasayla ilgili derin kaygı ve endişemizi genel müdürümüz Ahmet Bektaş şu şekilde dile getirdi: “Küresel ısınmanın dünyaya ve ülkemize getireceği korkunç yıkımları artık cumhurbaşkanından milletvekiline kadar Türkiye’deki tüm siyasetçiler ciddiye almalı. Nitekim, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon ‘İklim değişikliği bizim kuşağın önündeki en büyük meydan okuma’ diyerek konunun ve harekete geçmenin aciliyetini dile getirmişti. Ancak nükleer yasa hükümetin ve cumhurbaşkanının, iklim değişikliğinden ve konunun aciliyetinden ne kadar habersiz olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bir tek çivi bile çakılmadan bu hatadan geri dönülmeli”.
Nükleer yasa ile, kömürlü termik
santrallere ve nükleer santrallere bir tavan fiyatı belirlemeksizin onbeş yıl
alım garantisi getiriliyor. Böyle bir teşvik, ağır çevresel ve sağlık
maliyetleri olan bu tip enerjilere dünyanın başka hangi ülkesinde sağlanıyor?
Bu yetmezmiş gibi Bakanlar Kurulu’na da doğrudan parasal teşvik imkanı
sağlanıyor.
Ahmet Bektaş şöyle devam etti “Nükleer yasa
ile, nükleer santrallere ve kömürlü termik santrallere getirilen teşvikler akıl
dışı ve kabul edilemez. Ekonomik olarak çok daha uygun olan; halk sağlığını,
iklimi ve ekonomiyi olumsuz etkilemeyen, gelecek nesillere göğsümüzü gere gere
miras bırakabileceğimiz güneş gibi yenilenebilir teknolojilerimiz ve enerji
verimliliği fırsatlarımız var. Bunları tercih etmeyip kömür ve nükleer gibi
çıkmaz sokaklara sapacak zamanımız ise yok. Hükümet halka hizmet görevini
yerine getirmek istiyorsa yapacağı ilk iş enerji politikalarını yeniden gözden
geçirmek olmalıdır”.
Yalnızca güneş enerjisi teknolojilerinin
Türkiye’deki ekonomik potansiyeli, planlanan nükleer santrallerin ve kömür
rezervlerine bağlı tüm elektrik enerjisi potansiyelinin neredeyse toplamına
eşit. Buna karşılık güneş enerjisi hiç tükenmeyen, bedava bir kaynak. Oysa
uranyum ve kömür tükenir kaynaklar olduğu gibi, maliyetleri de giderek
yükseliyor. Güneş teknolojilerinin ise yakın geçmişte maliyetleri en hızlı düşen
teknolojiler. Türkiye’de güneş enerjisi için hiçbir teşvik olmadığı gibi ciddi
hiçbir hedef de belirlenmiş değil.
7 adım iklim kampanyasına katılın!
Greenpeace'in 2009 yılına kadar israf (akkor) ampüllerinin satışını yasaklatmasına yardım edin!
Enerji [D]evrimi'ne bağış yapın!
Bağımsızlığımızı korumak için hiçbir şirket, devlet ya da politik partiden bağış ya da sponsorluk kabul etmiyor, sadece sizin gibi bireylerin desteği ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.