Vladimir Putin, Kyoto Protokolü'nü imzalamak için yıllarca düşündü, ama düşündüğüne değdi.
Yıllar süren kararsız tutumundan sonra, Putin Hükümeti iklim
değişimi konusunda tavrını değiştiriyor. Hükümet, dün İklim
Değişimi konusundaki Kyoto Protokolü'nü onaylama yolunda önemli bir
adım atarak dosyayı Duma'ya gönderdi.
Rusya'nın Protokol'ü onaylayıp onaylamayacağı şu aşamadan
itibaren Duma'ya kalmış durumda. Eğer Duma da beklenildiği gibi
yasayı onarsa, Kyoto Protokolü uluslararası bir yasa olacak.*
Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu Özgür Gürbüz,
"Dünya, iklim değişimi gibi büyük bir tehlikenin eşiğinde ve
harekete geçmek için çok fazla zamanımız yok. Gezegenimiz, sayısı
hızla artan olağandışı doğa olayları, kuraklık, seller ile
boğuşurken, Vladimir Putin'in bu kararı, insanlık tarihinde kritik
bir eşik olabilir." dedi. "Şimdi yapmamız gereken, sözkonusu
Protokol'ün esenliğini ve uygulanabilirliğini sağlamak. Bush
yönetimi, artık tamamen yalnız kaldı. Dünyanın kalanı, iklim
değişimi ile başetmede bir adım öteye gidebilir ve acil önlemleri
almaya başlayabilir."
Rusya'nın Kyoto'yu imzalamasının olası sonuçlarından biri, ABD
ve özellikle Bush Hükümeti, uluslararası sorumluluklarını yerine
getirmedikleri için iyice köşeye sıkıştırılmış olacak. ABD,
dünyanın toplam karbondioksit salınımının yaklaşık beşte birinden
sorumlu, buna rağmen, iklim değişimi konusunda herhangi bir adım
atmamakta inat ediyor. Halbuki ABD mücadeleye katılmadığı sürece,
hedeflere ulaşmak zorlaşacak.
"Kyoto Protokolü, önemli bir ilk adım, ancak yapılması gereken
çok iş var. İklim değişimi ile gerçek anlamda başedebilmek için
petrol, kömür ve gaz gibi fosil yakıtlara dayalı enerji
gereksinimimizi gözden geçirmeli ve acilen rüzgar ve güneş enerjisi
gibi temiz ve güvenli seçeneklere yönelmeliyiz, ve varolan enerjiyi
de verimli kullanmalıyız."
Türkiye hızlanmak zorunda
Rusya'nın Kyoto Protokolü'nü imzalaması durumunda Türkiye, yeni
yeni başladığı anlaşma sürecini hızlandırmak zorunda kalabilir.
Çünkü anlaşmanın hayata geçip geçmeyeceği yolundaki belirsizlik
kalkarsa, taraf olmayan az sayıdaki ülkenin birliğe katılması
beklentileri artacak.
Türkiye, Kyoto sürecine İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması'nı
imzalayarak girdi. Çalışmalar ne kadar çabuk başlarsa, hem dünya,
hem de ülkemizdeki insanlar, fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını
azaltarak daha az Yatağan faciaları yaşayacak; bağımsız ve temiz
enerji kaynaklarının yolu da açılmış olacak. Bu çalışmalar Avrupa
Birliği'ne entegrasyon sürecimizi de kolaylaştıracak.
* Birleşmiş Milletler İklim Değişimi Çerçeve Anlaşması (United
Nations Framework Convention on Climate Change / UNFCCC)
bünyesindeki Kyoto Protokolü, küresel ısınma ile ilk küresel
mücadele çabası. Bu Protokol kapsamında, düzyadaki sera gazı
salınımlarının yüzde 55'inden sorumlu olan endüstrileşmiş ülkelerin
2008-2012 yıllarına kadar altı sera gazının yol açtığı bu
salınımları, 1990 yılı rakamlarına gore yüzde 5 oranında azaltması
öngörülüyor.