Greenpeace Fransa Toksik Maddeler Kampanyacısı Yannick Vicaire, 22. Tekstil Makineleri ve Yan Sanayii Fuarı kapsamında
Şu anda gündelik yaşamımızda çoğunlukla farkında olmadan
kullandığımız yaklaşık 100 bin kimyasal madde var. bunların 5 bini
'zararlı' olarak tanımlanıyor, 140'ı ise acil önlem alınması
gereken maddeler. İşin kötüsü, yaşamımıza her yıl 1000 yeni
kimyasal ekleniyor. Söylemeye gerek yok, kullanıma sunulmadan önce,
bunların hemen hiçbirinin sağlık ve çevre değerlendirmesi halen
sağlıklı bir biçimde yapılmıyor.
Avrupa'da şu andaki kimyasallar politikası, yeterli veriye sahip
değil, risk değerlendirmede yetersiz kalıyor, ve tehlikeli
kimyasalların kullanımına kısıtlama getirmiyor.
Üretim sürecinde kullanılan kimyasallarla temas, türlü
biçimlerde sağlanıyor. Fabrika bacalarından çıkan gazlardan, karaya
ve denize boşaltılan atıklara, giysilerden parfümlere, endüstri
ürünlerinden tüketim mallarına kadar hemen her alanda, farkına
varmadan yüzlerce, binlerce kimyasal madde ile haşır neşir
oluyoruz. Bunların bir kısmının uzun vadeli hastalıklara yol açtığı
biliniyor. Öyle ki, örneğin ABD'de, kanser, 1-19 yaş arasındaki
çocuklarda en çok görülen üçüncü ölüm nedeni.
AB, standartlarını yükseltiyor
Bu nedenle, AB, kimyasalların daha iyi denetim altına alınması
için yeni bir yönetmelik hazırlıyor. REACH (Registration,
Evaluation and Authorisation of Chemicals / Kimyasalların Kaydı,
Değerlendirilmesi ve İzne Tabii Tutulması) adıyla bilinen bu
yönetmelik, yalnızca AB ülkelerini değil, AB ülkeleriyle iş yapan
hemen tüm sektörleri etkileyecek. Türkiye'deki tekstil sektörü bu
sektörlerin başında.Yönetmeliğin en önemli özelliği ise söz konusu
kimyasalların alternatifleri ile değiştirilmesini öngörmesi.
Tekstil alanında en çok karşılaşılan tehlikeli kimyasalların
başında PVC baskıların yumuşatıcı maddesi olan fatalatlar geliyor.
Konferans boyunca da önemle üzerinde durulan, tekstilde PVC
baskının kullanımının sağlık ve .çevre açısından risklerine
değinildi. Greenpeace'in geçen yıl yayımladığı
Disney'in çocuk giysilerindeki kimyasallar ile ilgili raporu da
bu konunun tekstil sektöründe acilen ele alınması ve temiz
alternatiflere geçilmesi için harekete geçilmesinin önemini
vurguluyordu.
Türkiye'de tekstil sektörünün bu temiz seçeneklere yönelmesi
için geleceği beklemeye gerek yok; çünkü Adidas, Puma, Nike gibi
büyük üretici markalar ürünlerinde PVC kullanımını durduruyor,
Marks & Spencer gibi mağazalar ise bu tür ürünleri
satmayacaklarının altını çiziyor. Bu nedenle, bu gibi firmalara iş
yapan Türk tekstil firmalarından birçoğu, standartlarını
halihazırda değiştiriyor.
Bu nedenle, Yannick Vicaire'in konuşmasına katılım yoğun, ilgi
büyük oldu. Vicaire, yeni yönetmeliğin önce genel yapısından, sonra
da tekstil sektörünü nasıl etkileyeceğinden söz etti. Vicaire,
Hindistan - Çin gibi ülkelerin haksız rekabetinden endişelenen Türk
firmalara, REACH'in öngördüğü standartları şimdiden yakalarlarsa,
Avrupa pazarına ilk giren olmanın avantajını kullanacaklarını
söyledi.
REACH Raporu için
tıklayın
Vicaire'in sunumu için
tıklayın