Türkiye’nin en sağlam binası!

Yorum ekle
Haber - 7 Kasım, 2011
Van’da yaşanan deprem hem yürekleri hem de binaları sarstı ve deprem’den çok, binalardan konuşur olduk. Binaların depreme dayanıklılığı, deprem yasalarının uygulamaları, sorumluluğun kime ait olduğu ve sorumsuzluklar...

vandepremi2011 ©Can Pekdemir

Van'ın çevresinde ağır sanayi, kimya fabrikalarının bulunmaması ve enerji dönüşüm tesislerinden coğrafi uzaklığı felaketin boyutlarının daha da büyümemesinde ciddi rol oynadı. Van depreminin hemen ardından gözler Ermenistan'daki Metsamor nükleer santraline ve Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santrale çevrildi.

Enerji Bakanı Taner Yıldız Van depreminin yankılarının sadece Van'la sınırlı olmadığını biliyor. Van'da yaşanan depremin artçı sarsıntılarının etkileri hem Akkuyu'da hem de Ankara'da Enerji Bakanlığında'da hissediliyor olmalı.

Hatırlarsanız, 17 Ağustos depremini takip eden süreçte dönemin, Başbakanı Ecevit nükleer santrale karşı oluşan toplumsal tepkilere duyarsız kalamamıştı ve 25 Temmuz 2000'de, Ecevit, Bakanlar Kurulu'nda yılan hikâyesine dönen Akkuyu nükleer güç santrali projesini, inşa edecek ekonomik kaynak bulunmadığı gerekçesiyle iptal etmişti. Nükleer enerji uzmanlarının Ecevit'e ilettiği sakıncalar, Ecemiş fay hattının keşfedilmesi ve Batılı ülkelerin yeni nükleer santral kurmama eğilimleri de bu kararda etkili olmuştu.

Devlet, halkın devleti mi?

Devletin en önemli görevlerinden biri de halkını olası risklere, tehlikelere karşı hazırlamak, tedbirler almak ve en manalısı olanı da bu riskleri var olma aşamasına gelmeden değerlendirip, gerçekleşmesini engellemektir. Türkiye sınırlarına komşu olan Bulgaristan, Ermenistan ve İran'da nükleer santraller bulunuyor. Bu nükleer reaktörlerin yarattığı riskler hükümet tarafından da gayet iyi biliniyor. Peki Türkiye bu tehlikelere nasıl hazırlanıyor? Radyoaktif sızıntı gerçekleşmesi halinde devlet bu kötü senaryoya hazırlıklı mı? Devletin topyekûn tahliye planları mevcut mu? Eğer mevcutsa tahliye planları uygulayacak eğitimli personel var mı? Bölgedeki hastaneler ne kadar hazırlıklı?

vandadeprem ©Can Pekdemir

Bu sorular sadece düşünülmesi gereken risklerin küçük bir kısmını içeriyor aslında. Malesef Van depreminde gördük ki, afet durumunda, en kritik kamu binalarından olan hastaneler ve okullar maalesef ilk yıkılanlar oldu.

Metsamor tehlike saçıyor

Taner Yıldız Ermenistan'daki Metsamor nükleer santralini işaret ediyor. Metsamor'un eski teknolojiye sahip ve dünyanın en tehlikeli nükleer santrallerinden biri olduğunu defalarca söyledi. Nükleer santraller inşa edildikleri ilk yıllarda sözde teknolojinin doruk noktası olarak gurur kaynağı olurlarken, kurulmalarının üzerinden 5-10 sene geçtikten sonra tehlikeli ve risk içeren tesislere dönüşmekteler.

Akkuyu'da en ileri teknoloji kullanılacak, Akkuyu'da en yüksek güvenlik standartları uygulanacak, Akkuyu Türkiye'nin en sağlam binası olacak ve aslında Akkuyu nükleer santrali Türkiye'nin en gereksiz enerji yatırımı olacak!

Harekete geçin!

Nükleersiz bir Türkiye için internet eylemimize katılın.

Kategoriler
Etiketler