Greenpeace: Zonguldak’a yeni kömür santrali, 2560 erken ölüme sebep olabilir

Yorum ekle
Haber - 18 Haziran, 2014
Greenpeace’in hazırladığı ‘Sessiz Katil’ adlı rapor, kömürlü termik santrallerin insan sağlığına etkilerini inceliyor. Rapora göre Türkiye’de kömürlü termik santraller, trafik kazalarından daha fazla can alıyor.

Greenpeace’in Zonguldak’ta basın toplantısı düzenleyerek kamuyla paylaştığı “Sessiz Katil” adlı raporda, Türkiye’de 2010 yılı itibariyle var olan 19 kömürlü termik santralin insan sağlığına etkilerini inceliyor. Rapor aynı zamanda Türkiye’de planlanmış veya izin aşamasındaki santrallerin tahmini etkilerini de ortaya koyuyor. Rapora göre, Türkiye’de kömürlü termik santrallere bağlı hava kirliliği, trafik kazalarından daha fazla ölüme neden oluyor. Stuttgart Üniversitesi’nin hava kirliliği modellemesi kullanılarak hazırlanan rapora göre Türkiye, kömürlü termik santrallere bağlı erken ölümler sıralamasında, bütün AB ülkelerini geride bıraktı.

Basın toplantısında, Greenpeace Akdeniz Kömür Kampanyası Araştırmacısı Buket Atlı, Çatalağzı Çevre Koruma Derneği Başkan Yardımcısı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu sözcüsü Kadir Orhan konuşmacı olarak yer aldı.

Soma’da kömür madeninde yaşananların ve nedenlerinin unutulmasına asla izin vermeyeceklerini ifade eden Greenpeace Akdeniz Kömür Kampanyası Araştırmacısı Buket Atlı, “Kömür, sadece yer altından çıkarılırken can almıyor. Kömürlü termik santraller, adeta sessiz birer katil gibi, kalp-damar, solunum yolu rahatsızlıkları ve astım, kanser gibi hastalıklara neden olarak, sessizce can almaya devam ediyor. Örneğin 2010 yılında Zonguldak’ta çalışmakta olan Çatalağzı Termik Santrali (ÇATES) ve Zonguldak Eren Termik Santralleri ZETES-1 ve ZETES-2’den kaynaklanan hava kirliliği 275 erken ölüme sebep oldu.  Greenpeace’in yaptırdığı diğer araştırmalar gösteriyor ki Zonguldak bölgesinde ÇATES, ZETES-1 ve ZETES-2’nin ardından yapılması planlanan 4 kömürlü termik santral hayata geçerse işletmede kaldıkları 40 yılın sonunda 2560 erken ölüme sebep olacak.” dedi.

7900 erken ölüm

Rapordaki araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de sadece 2010’da, çalışmakta olan 19 kömürlü termik santralden kaynaklanan hava kirliliği, 7900 erken ölüme yol açtı. Bu rakam kömürlü termik santrallerin, trafik kazalarının iki katı kadar can aldığını gösteriyor. 2010 yılı itibariyle yapılması planlanan 42 tane kömürlü termik santralin kurulması halinde ise, yaşamlardan çalınan yıllara 34 bin yıl daha eklenecek. Bu raporun verilerini kullandığı 2010 yılından bugüne, planlanan ve izin aşamasında olan kömürlü termik santral sayısı 42’den 80’e çıktı.

Greenpeace’in Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi ve Dünya Rüzgâr Enerjisi Konseyi ile birlikte hazırladığı Enerji [D]evrimi raporu, Türkiye’nin 2040’a kadar elektrik ihtiyacının %85’ini yenilenebilir enerjilerden karşılayabileceğini gösteriyor. Kömürün insan sağlığına yarattığı zararlı etkinin önüne geçmenin tek yolu, artık yeni kömürlü termik santrallere izin verilmemesi ve var olan santrallerin aşamalı olarak kapatılması. Bunun yapılabilmesi için, Enerji Bakanlığı’nın artık yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliğini öncelik haline getirerek, kendisine bir yol haritası belirlemesi ve bu yol haritasını uygulamaya başlaması gerekiyor.

Kömüre karşı temiz enerji

Greenpeace Akdeniz, Soma’da yaşanan maden felaketinden sonra kömüre alternatif olan seçenekleri vurgulamak üzere #PlanB kampanyasını başlattı.

Kampanyanın Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yönelttiği talepler şöyle:

  • Yeni kömür yatırımları iptal edilmeli
  • 2040 yılına kadar kömür devreden çıkarılarak elektrik üretimindeki payı sıfıra indirilmeli
  • Kömür sektöründe çalışan işçilerin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi sektörlere geçişinin yapılması için ulusal bir plan hazırlanmalı
  • Kömüre verilen teşvikler sona erdirilip bu teşvikler yenilenebilir enerjilere kaydırılmalı ve yenilenebilir enerjiler önündeki bariyerler kaldırılmalı
  • Elektrik enerjisi lisans başvurularında yerli kömür ve ithal kömür yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilmeli

Harekete geç

Yaşamları karartan kömüre karşı yenilenebilir enerjiyi savunmak için, Greenpeace’in kömüre karşı başlattığı #PlanB kampanyasına sen de katıl.

Yaşam yılı kaybı nedir: Almanya’daki Stuttgart Üniversitesi, hava kirliliğinden kaynaklanan ölüm sayısını erken ölümler sebebiyle kaybolan yıl sayısına dönüştürüyor. Raporumuzda da kullanılan bu modele göre, parçacık kirliliğinden dolayı bireyin ömrü 11 yıl, ozon gazına maruz kalanların ömrü 9 ay kısalıyor.

Kategoriler