Greenpeace ICCAT'in kararlarını, Akdeniz'i mezarlığa çevirme kararı olarak değerlendirerek toplantı alanının arkasındaki kumsalda sembolik bir orkinos mezarlığı oluşturdu.
Geçtiğimiz 10 gün boyunca ICCAT, orkinos türlerini bir yıkımın ucuna getiren durdurulamayan aşırı avlanma (1) ve korsan avcılığın (2) süregeldiği Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'deki orkinos türlerinin yönetimi konusunu tartıştı. Greenpeace kuzey mavi yüzgeçli orkinosu avcılığının stoklar iyileşene dek durdurulmasını talep etmişti.
Buna karşılık bazı ülkeler, geçtiğimiz yıllarda ulusal kotalarını kullanmadıkları gerekçesiyle sözde 'iyileştirme planı'nda kendilerine ayrılan miktardan daha fazlasını 2008 yılı için hakları olduğu iddiasıyla talep ettiler (3). Buna Türkiye'nin de tarihsel haklarına dayanarak kota arttırımı talebi de katıldı.
Greenpeace Ispanya Denizler Kampanyası Sorumlusu ve Greenpeace'in ICCAT heyeti başkanı Sebastian Losada, “Bu durum sadece Uluslararası balıkçılık yönetim sistemlerinin, ülkelerin, yıkımın eşiğindeki türlerin kurtarılması için acilen eyleme geçmek yerine daha fazla avlanma kotaları arttırma kararlarını tartışmaya devam etmektedir” dedi.
Yalnızca ABD ve Kanada'nın önderlik ettiği birkaç ülkenin moratoryum talebine karşılık toplantı kararları bu uyarı seslerini duymazdan geldi. Kuzey mavi yüzgeçli orkinosu yokolma yolunda ilerliyor, ve bu toplantı bu gidişatın hızını bile kesmekten uzak kaldı.
Greenpeace Akdeniz Ofisi, Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, “ICCAT'e üye ülkelerin bir kez daha, tamamen çökmek üzere olan kuzey mavi yüzgeçli orkinosun soyunu kurtarmaya yönelik hiçbir eyleme geçmeye niyetli olmadıklarını gördük. Bu sonuçları geri dönüşü olmayan oyunda, Türkiye kendi av miktarını arttırma endişesi ile hareket ederek ne yazık ki beklenen duruşu göstermedi (4). Sürdürülebilir bir balıkçılık Bir kez daha ülkelerin Akdeniz'in en değerli türlerinden birini yoketme kararına tanık olduk” dedi.
Önümüzdeki 3-7 Aralık 2008 tarihinde bu toplantıya katılan ülkelerin pekçoğu bu kez Batı ve Orta Pasifik Balıkçılık Komisyonu'nun (WCPFC), ABD'de yapılacak olan 4. toplantısına katılarak, Güney Pasifik'teki sarı yüzgeçli orkinos ve kocagöz orkinos türlerinin aşırı avlanması konusunu tartışacaklar. Pasifik ülkeleri gelecekte orkinos türünü hala kurtarma şansına sahipler ama bunun için bugün Akdeniz'de yapılandan çok daha iyi bir iş çıkarmaları gerekmekte. Kısa vadeli ticari kaygılar burada kazandı ancak bu devam ettiği takdirde endüstri kendini ölümüne avlamış olacaktır.
Greenpeace, orkinos ve benzeri türlerin aşırı avlanmasına ve sömürülmüş durumdaki denizlerimizin iyileştirilebilmesine uzun vadeli çözüm olarak, dünya denizlerinin yüzde 40'ını koruyacak bir deniz rezervleri ağının oluşturulmasını talep etmektedir.
VVPR info:
Denizler Kampanyası Sorumlusu, Greenpeace Ispanya- Sebastian Losada, + 34 626 998 254
Denizler Kampanyası Sorumlusu, Greenpeace Akdeniz - Banu Dokmecibasi, + 90 532 263 11 14
İletişim Sorumlusu, Greenpeace Akdeniz- Yesim Aslan, +90 532 324 32 04
Denizler Kampanyası Sorumlusu, Greenpeace Uluslararası - François Provost, + 33 623 590 963
Notes:
(1) Greenpeace'in hazırladığı, “Korsan Ganimeti; ICCAT yasadışı avcılığı önlemekte nasıl başarısız oluyor” raporu için tıklayınız: http://www.greenpeace.org/pirate-booty
http://www.greenpeace.org.tr
(2) Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri bu yılki av sezonunda yasal kotalarının %20 üzerine çıkarak 20,000 tondan fazla mavi yüzgeçli orkinos avladılar.
(3) Cezayir, Libya, Fas ve Tunus 2008-2010 yılları arası için 2,664 ton fazla kota talep etti (2008'de 691 ton, 2009'da 771 ton ve 2010'da 985 ton şu andakinden fazla kota). Bu miktar, bilimsel tavsiye olan15,000 tonun neredeyse iki katına denk gelen ve 2008'de de halihazırda varolan sürdürülemez kotaya yaklaşmış olacak.
(4) Türkiye, kendisine ayrılan kota 918 ton olmasına karşın, son derece büyük bir av filosuna ve çiftlik kapasitesine sahip. Bu durum ve ihracat rakamları yasadışı avcılıkla ilgili bazı şüphe ve soruları doğurmaktadır. Ayrıca bu yıl Fransa'da ortaya çıkan ve ICCAT kurallarına göre yasadışı olan başka ülkeden kota satın alma ile ilgili skandala bir Türk firmasının da adı karışmıştı.