Tehlikeli maddelerde sona doğru bir adım daha

Greenpeace, AB'nin Stokholm Anlaşması'nı onaylamasını ve büyük şirketlerin taahhütlerini memnuniyetle karşılıyor

Basın bülteni - 25 Kasım, 2004
Avrupa Birliği, tehlikeli kimyasalların kullanımına son verilmesi için küresel anlamda atılan en önemli adıma dahil oldu ve Kalıcı Organik Kirleticiler ile ilgili Stokholm Anlaşması'nı 18 Kasım'da onayladı. Anlaşma, Şubat'ta 50. ülkenin de onayı ile küresel yaptırım gücü kazanmıştı.

Greenpeace eylemcileri, Macaristan Parlamentosu'nun önünde, çocuklar için toksik maddelerden arındırılmış bir dünya talep ediyor. AB, bu dileğin gerçekleşmesi yolunda bir adım daha attı.

Şu anki AB yönetmeliği, tarım ilaçlarının ve endüstriyel kimyasalların üretimini yasaklayan Anlaşma'nın gereklerini halihazırda yerine getiriyor.

AB'nin 20 Mayıs 2004'te yaptırıma giren 850/2004 no.lu tüzüğü, Anlaşma'da listelenen maddelerin isteyerek üretimi, pazarlaması ve kullanımını yasaklamakta. AB artık Anlaşma'nın uygun bir şekilde yürürlüğe girmesi için harekete geçebilir.

AB Çevre Komisyonu Üyesi Margot Wallström, Anlaşma'nın AB tarafından onaylanmasını "Dünyada insan eliyle üretilen en tehlikeli maddelerden kurtulmak için önemli bir adım." olarak niteledi. Wallström ayrıca Komisyon'un, üretimden kaldırılması amacıyla bir sonraki kuşak maddelerin listesini de hazırladığını belirtti.

Türkiye AB'yi izlemeli

Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, "AB'nin Stokholm Anlaşması'nı onaylaması, henüz taraf olmayan üye ülkelerin de harekete geçmeleri için bir yol çizmiştir." dedi. "Bu, aynı zamanda Türkiye gibi aday ülkeler için de biran önce AB'yi izlemeleri yönünde önemli bir işarettir. Şimdi Türkiye için onaylama ve uygulama yolunda gerekli eylemleri başlatmanın zamanıdır."

Türkiye 23 Mayıs 2001'de Anlaşma'yı imzaladı ve Birleşmiş Milletler'den Anlaşma'nın yürürlük aşamasına hazırlık olarak bir envanter çıkarmak üzere fon yardımı aldı. Çevre Bakanlığı bir eylem planı hazırlayabilmek için, ülkedeki kirletici kaynaklarını ve tehlikeli noktaları belirlemek amacıyla, bu envanteri acilen hazırlamalıdır. Bu çalışmalar, hükümetin halk sağlığı ve çevreyi koruma yönünde atması gereken adımlardır.

Avrupa Birliği kalıcı, biyoakümülatif, ve tehlikeli kimyasallar ile ilgili 2005'te yasalaşması planlanan yeni bir tasarı üzerine çalışmakta. Yönetmelik, tehlikeli kimyasalların üretim ve kullanımında temiz seçenekler ile değiştirilmesini öngörüyor.

Greenpeace, yönetmeliğin halk sağlığı ve çevre adına daha güçlü hale gelmesi için kampanya sürdürmekte. Unilever, Nokia, Puma, Adidas, ve Chicco, markalarında tehlikeli kimyasalların kullanımına son vererek Greenpeace'in ürün listesinde olumlu kategoriye yükseldi. Samsung, Sony ve Philips de geçtiğimiz aylarda benzer taahhütlerde bulunmuşlardı. Böyle girişimleri bulunmayan diğer şirketler ise çevre ve halk sağlığına verdiği zararlar bilindiği halde tehlikeli maddeleri kullanarak bu şirketlerden geride kalıyorlar.

Dökmecibaşı, "Umarız ki sözkonusu uluslararası şirketlerin kullandıkları tehlikeli kimyasalları temiz seçenekler ile değiştirme taahhütleri, diğerlerine de örnek olur." dedi. "Bu kararlar, daha güvenli alternatiflerin varolduğunu ve ürünlerindeki toksik maddelere aslında gerek olmadığını kanıtlıyor. Hükümetlerin benzer politikalar izleyerek şirketleri çevre ve insan sağlığını koruma yönünde seçim yapmaya teşvik etmelerini talep ediyoruz".

Kategoriler