Akdeniz'i Koruyoruz

Asırlardır kıyılarından medeniyet eksik olmayan Akdeniz, dünyanın en özel denizlerinden biridir. Üç kıtayı birleştiren ve olağanüstü zenginlikte bir canlı çeşitliliğine sahip olan bu özel denizin, dünya okyanuslarının ekosisteminde de çok önemli bir rolü bulunur.

Deniz Rezervleri sadece bir tek türü koruyan bir yöntemden çok, bütün ekosistemi koruyan eşsiz ve etkili bir yöntemdir.

Tuz açısından zengin ve sıcak suları birçok deniz canlısına üreme alanı sağlarken; Atlantik Okyanusu'ndan, hatta binlerce kilometre öteden bile tanımlanabilecek ölçüde besin ve plankton taşır.

Mavi yüzgeçli orkinoslar gibi değerli balıkların göç yolu bu sulardan geçer. Yeşil kaplumbağalar ve Akdeniz foku gibi nadir türlere de ev sahipliği yapar.

Dünya denizleri alanının sadece yüzde birini kapsamasına karşın, sularında bölgeye özgü çok sayıda türü ve ekonomik değeri yüksek balık stoklarını barındırır. Bazı yerlerinde 5000 metreye ulaşan derinliği, sıcak ve soğuk deniz yaşam formları sağlar.

Sadece deniz canlıları değil, on dokuz ülkenin sınırının olduğu 46bin kilometrelik kıyı şeridiyle milyonlarca insan için de yaşamın kaynağını oluşturur.

Kısacası okyanus sisteminin belki küçük ama son derece önemli bir parçasıdır.

Akdeniz mi? Ölü Deniz mi?

Akdeniz'in sahip olduğu bu güzellikler ve zenginlikler bugün bir çok tehditle karşı karşıya. Aşırı ve yasadışı balık avcılığı, akuakültür, iklim değişikliği, yabancı türler, kirlilik, gemi trafiği, turizm ve hızla artan insan nüfusu gibi tehditler, bu güzel ve değerli ekosistemi yok etmek üzere.

Aşırı avlanma nedeniyle balık stokları tükeniyor. İklim değişikliği, içide barındırdığı türlerin yapısını değiştiriyor, turizm ve kontrolsüz kıyısal yapılaşma kıyılarını tahrip ediyor, sularını kirletiyor. Görece olarak küçük ve neredeyse tamamen kapalı bir deniz olması nedeniyle suları çok yavaş yenileniyor. İnsan eliyle yaratılan kıyısal tahribatın geri dönüşü ise bir çok yerde artık mümkün değil!

Hemen Bugün Deniz Rezervleri!

Bütün bu tehditlere rağme Akdeniz'in sadece yüzde 1'den küçük bir alanı koruma altında. Doğal yenilenme ve var olma yeteneğinin çok üzerinde bir sömürü devam ederken yüzde birlik bu koruma, bilimin önerdiği % 20 ila 50'lik bir alanın yanında cılız bir haykırış gibi. Varolan bu koşullarda gelecek nesillere sağlıklı ve üretken bir deniz bırakmamız mümkün değil.Bu nedenle Akdeniz'i ve geleceğimizi kurtarmak için acilen "Deniz Rezervleri"nin kurulması gerekiyor.

Akdeniz için Var mısın? Yok musun?

Diğer tüm Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de denizlerinin ve barındırdığı değerli kaynakların, aşırı ve yasadışı avlanma, kirlilik, yapılaşma, küresel ısınma gibi tehditlere karşı acilen korunması gerekiyor.

Bu ekolojik satranç oyunundan galip çıkmanın tek ve en etkin yolu geniş ölçekli deniz rezervleri yaratmak. Ancak bu sayede deniz canlıları ve yaşam alanlarını korumak, balık stoklarının hızla azalmasını durdurmak mümkün olacak.

Çevre ve Orman Bakanlığı bu konuda da acilen harekete geçmeli ve kıyılarımızda geniş ölçekli bir 'deniz rezervleri ağı' oluşturmalıdır. Bunu sağlayabilmek için, hepimizin bunu talep etmesi gerekiyor. Bu nedenle sizleri denizlerimizdeki yok oluşu durdurmak için son şansımız yaratmaya, "Akdeniz için Varım" diyerek imza kampanyamıza katılmaya davet ediyoruz.

Son güncellemeler

 

Bir günde 5000 faks

Haber | 17 Haziran, 2011 at 14:41

'Seninki kaç santim?' kampanyamıza imza atarak destek verenler şimdi de 21 Haziran'a kadar faks ile Bakanlık'a yasal balık avlanma boylarının takipçisi olduklarını söylüyor. Eylem kapsamında Bakanlık'a bir günde 5.000 faks gönderildi. Kampanyaya...

Yavru balıklar için 416 bin imza

Haber | 14 Haziran, 2011 at 0:09

Yavru balık avının durdurulması için başlattığımız 'Seninki kaç santim?' kampanyasında imza sayısı 416 bini aşarken, Danışma Kurulu toplantısına da bir hafta kaldı. Geçtiğimiz Şubat ayında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel...

Kalkan, orfoz, levrek, orkinos kurtarılmayı bekliyor

Haber | 3 Mayıs, 2011 at 18:59

Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin raporu Akdeniz'deki önemli türlerin tehlike altında olduğu konusunda bizleri bir kere daha uyarırken, Tarım Bakanlığı hala danışma kurulu toplantısının tarihini/gündemini açıklamadı.

Yavru balıklar rahat nefes alacak

Haber | 15 Nisan, 2011 at 14:37

2011 yılı için balıkçılık sezonu 15 Nisan Cuma günü kapanıyor. Greenpeace, balık türlerimizin devamlılığı için av yasağına uyulmasını ve denetimlerin artmasını talep ediyor.

Sonunda “Kırmızı Telefon”u açtılar!

Haber | 10 Şubat, 2011 at 15:55

Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, internet sayfasında, Greenpeace’in başlattığı Kırmızı Telefon eylemine cevap olarak, Haziran ayında balık boylarının yeniden düzenlenmesine yönelik taleplerin gündeme alınarak, gerekli...

65 sonuçtan 31 - 35 sonuç

Kategoriler
Etiketler