Haber - 10 Mayıs, 2017
Alışveriş alışkanlıkları üzerine yaptığımız ankete göre tüketicilerin yarısı ihtiyacından fazlasını alıyor. Ankete göre “mutlu olmak için tüketmek” de bir şehir efsanesine dönüşmüş durumda…
Zira alışverişin getirdiği mutluluk en fazla 1 gün sürüyor; sonrasında yerini gereksiz harcamalar nedeniyle pişmanlığa bırakıyor.
Aralık 2016 - Mart 2017 arasında Uzakdoğu Asya ile Avrupa’da 1000 kişi ile gerçekleştirdiğimiz alışveriş alışkanlıkları anketinin sonuçları adeta ezber bozuyor. Araştırmaya göre, düzenli olarak ihtiyacın fazlasında kıyafet, ayakkabı, çanta ve aksesuar alımı uluslararası bir olgu haline geldi. İnsanlar artık ihtiyaçları olduğu için alışveriş yapmıyorlar. Gençler ihtiyaçları olmadığı halde en çok tüketen grup. Sebebi de sosyal medya tarafından daha fazla tüketmek için cesaretlendirilmeleri, tatmin aramaları ve online alışverişin sağladığı kolaylık…
Ne var ki alışveriş yapmak tatmin arayışını karşılamıyor. Zira araştırmaya göre alışveriş insanları mutlu kılmıyor; sadece anlık heyecan ile geçici bir iyi hissetme sağlıyor.
İşte araştırmanın çarpıcı ve ezber bozan sonuçları:
- İnsanlar yeni bir şeye ihtiyaçları olduğu için alışveriş yapmıyorlar. Öncelikli motivasyonları heyecan, tatmin ve diğerlerinin karşısında güven arayışı…
- İkincil motivasyonları stres atmak, zaman geçirmek ve sıkıntılarını dağıtmak.
- Alışveriş mutlu etmiyor; insanlar zaten ihtiyaçlarından fazlasına sahipler ve bunu biliyorlar. Alışverişin yarattığı heyecan bir gün içinde sönümleniyor.
- Fazla tüketenler yanlış tarafta olduklarının farkındalar, tüketicilerin yaklaşık yüzde 50’si alışverişlerini etraflarındakilerden saklıyorlar. Çünkü para israf ettiklerinin söylenmesinden ve tepkilerden çekiniyorlar.
- Alışveriş davranışları insanların sosyal çevreleri ile medya alışkanlıklarından etkileniyor. Instagram, Pinterest, Facebook gibi sosyal medya platformları alışveriş çılgınlığını besliyor.
- Alışverişin ardından yorgunluk ve can sıkıntısı hissediliyor.
- İnsanlar alışveriş ile mutluluğu ve kişisel değerlerini artırmayı hedeflerken; araştırmanın sonuçları karışık duygular içerisinde olduklarını ortaya koyuyor. Suçluluk ve utançla birlikte, insanlar genellikle ihtiyaçları olandan fazlasını tükettikleri için de kendilerini kötü hissediyorlar.
- Alışverişin uzun sureli mutluluğa yol açmadığının farkındalar.
- En fazla alışveriş yapanlar iki alışveriş arasında boşluk ve can sıkıntısı hissediyorlar.
- Hayatın anlamını ve mutluluğu, maddi tüketimden çok deneyimler ve ilişkilerde aramaya başlayan insanların sayısı giderek artıyor.