Çanakkale’de her daim esen bir başka yenilenebilir enerji kaynağı olan rüzgarları arkamıza alıp İzmir’e doğru yola çıkmıştık.
Kazdağları’ndan geçişimizi neden biraz daha anlamlandırmayalım diye düşünürken kendimizi Kazdağları'nın toprak yollarında bulduk. Elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden karşılayan Ekolojik çiftliklerden biri olan Dedetepe Çiftliği'ni ziyaret ederek güneş enerjisinin koca bir çiftliğe nasıl yetebildiğine tanıklık ettik.
Yaz sıcağı kaldırım taşlarını kavururken İzmir’de, güneş potansiyelinin nasıl da sınırları zorladığını gördük. 750 Watt kurulu gücündeki güneş panellerimiz %95 verimle elektrik üreterek bizi bir hayli sevindirirken diğer taraftan kısa süreli de olsa bir yanlış anlaşılmanın kurbanı olduk.
Güneş karavanıyla İzmir Gündoğdu meydanına girişi yapmıştık ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ekiplerin itirazıyla meydandan çıkmak zorunda kaldık çünkü mecazi anlam dolu "Güneş Kafe" logomuz, ticari bir faaliyet yürüteceğimize dair yanlış anlaşılma yaratmıştı. Neyse ki kısa sürede durumu Belediye yetkililerine bildirerek meydana tekrar giriş yaptık.
İzmir’e dair aklımda ne kaldı diye kendime sorduğumda şu fotoğraf her şeyi anlatıyor.
Bütün gün çay demleyip, meyve suyu sıkmamıza, bilgisayarlarımızı şarj edip müzik dinlememize rağmen akşam karanlığında yaklaşık 2 saat boyunca film izledik ve hala akülerimizde elektriğimiz vardı.
İzmir’de bizi ziyaret eden ve çatısına güneş panelleri takma planları yapan tüm güneşseverlere teşekkürler, Çeşme ve Seferihisar’da görüşmek üzere.