Kömüre teşvik hem çevreyi hem cebimizi yakacak

Yorum ekle
Haber - 3 Haziran, 2016
Kayıp kaçak elektrik kullanım bedellerinin tüketicilerin elektrik faturalarına yansıtılmasıyla tartışma yaratan Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı bugün TBMM Genel Kurulu’nda tartışılıyor.

Yasanın tüketiciye getireceği ek maliyetin kayıp kaçak bedelleriyle sınırlı kalmayacağını belirten Greenpeace Akdeniz, TEMA Vakfı ve WWF-Türkiye tarafından yapılan açıklamada, "İklim değişikliği ile daha etkin bir şekilde mücadele etmemiz gereken bir dönemde, Türkiye'nin iklim politikaları karbon yoğunluğunu azaltmaya odaklanmalı. Kömürün elektrik üretimindeki payını artıran politikalardan vazgeçmeli, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye odaklanmalıyız. Elektrik fiyatlarında artış baskısı yaratacak, elektrik piyasasının akıllı şebeke, yerinde üretim gibi yeni dinamiklere uyumunu zorlaştıracak, tarım ve gıda güvenliğini tehdit edecek uygulamalara sebep olabilecek kanun değişiklikleri nedeniyle büyük endişe içindeyiz" denildi.

Yasa tasarısı kayıp kaçak bedelleri üzerinden tartışılsa da elektrik fiyatlarını yükseltecek bir başka değişikliği de içeriyor. Tasarının yasalaşması halinde yerli kömürden üretilecek elektrik için alım garantisi sağlanmış, şebekeye erişim önceliği tanınmış olacak. Analizler alım garantisinin yıllık toplam maliyetinin 1,1 milyar ABD Doları düzeyinde olacağını ve elektrik fiyatının yüzde 19 artacağını gösteriyor. Eğer linyit santrallerinde üretilen elektrik miktarı resmi hedeflerdeki 57 teravatsaate ulaşırsa, teşviklerin yıllık maliyeti 2 milyar ABD Doları’nı aşarken, piyasadaki elektrik fiyatlarındaki artış yüzde 29 seviyesine ulaşabilir."

Yenilenebilir enerji ucuzluyor

Açıklama şöyle devam ediyor:

"Son yıllarda elektrik piyasalarında oluşan arz fazlası ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının artması sonucunda serbest piyasada elektrik fiyatları bir süredir tüketici lehine düşüş eğilimi gösteriyor. Bu düşüş sonucunda başta özelleştirilen termik santraller olmak üzere yerli linyit ile çalışan santrallerin elektrik üretim maliyetleri piyasadaki elektrik fiyatlarının üzerinde kaldı. Söz konusu santrallerin bankalara kredi borçlarını ödemekte zorlandığı bu dönemde kömürden üretilen elektrik için şebekeye erişim önceliği ve alım garantisi verilmesini de öngören bir kanun teklifi TBMM genel kuruluna sunuldu.

2014 ve 2015 yılları küresel ölçekte yenilenebilir enerji kaynaklarının yılı oldu. Her iki yıl içerisinde de devreye alınan yeni elektrik kurulu gücünün yarıdan fazlasını yenilenebilir enerji santralleri oluşturdu. Beklentiler ve piyasa koşulları bu gidişatın güçlenerek devam edeceğini gösteriyor. Uluslararası Enerji Ajansı 2015 Dünya Enerji Görünümü raporunda, 2015 – 2040 arasında elektrik sektöründe yeni kurulu güç için yapılacak yatırımın yüzde 60'ının yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projelere aktarılacağını öngörüyor. Paris İklim Anlaşması sonrasında kömür projelerinin finansmanının önünde önemli engeller yükseliyor. Bütün bu dönüşüm ve Türkiye’nin zengin yenilenebilir enerji potansiyeline rağmen, kömüre agresif teşvikler sunulması kabul edilemez."

Harekete geç

Sen de kömürlü termik santrallere karşı harekete geç, mücadele desteğinle büyüsün.