Majuro, Marshall Adaları Cumhuriyeti – Greenpeace’in amiral gemisi Rainbow Warrior, nükleer ve iklim adaleti çağrılarını yükseltmek ve ABD hükümeti tarafından onlarca yıldır sürdürülen nükleer silah denemelerinin etkilerine ilişkin bağımsız bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla Pasifik ülkesinde altı hafta sürecek bir misyonun başlangıcı olarak 11 Mart’ta Marshall Adaları’na geri döndü.
Geleneksel kanoların eşlik ettiği ve Marshalllıların şarkı ve danslarıyla karşılanan Rainbow Warrior’ın gelişi, Greenpeace ve Marshall Adaları’nın ortak tarihinde önemli bir ana işaret ediyor – Greenpeace ekibinin, Castle Bravo testinden kaynaklanan zehirli nükleer serpintinin atalarının topraklarını yaşanmaz hale getirmesinin ardından 300’den fazla kişiyi Rongelap mercan adasından Mejatto adasına tahliye etmesinin üzerinden 40 yıl geçti. Gemi, Adaların geleneksel şefleri olan Iroij Konseyi tarafından kutsandı; Senatör Hilton Kendall (Rongelap atolü); Majuro Belediye Başkanı adına Saygıdeğer Boaz Lamdik; Iroij Konseyi Başkan Yardımcısı Farrend Zackious ve Başkan Yardımcısı Bakan Bremity Lakjohn gemiyi konuşmalarıyla karşıladı.
Greenpeace Avustralya Pasifik Başkanı Shiva Gounden şunları söyledi:
“Marshall hükümeti ve toplumu tarafından böylesine nezaket ve cömertlikle karşılandığımız için son derece minnettar ve alçakgönüllüyüz. Önümüzdeki haftalarda bu güzel ülkeyi dolaşarak nükleer silah denemelerinin ve iklim krizinin etkilerine tanıklık edecek ve adalet için mücadele eden Marshalllı toplulukların yaşadıklarını dinleyeceğiz.
“Marshalllı topluluklar on yıllardır topraklarını, sağlıklarını ve kültürlerini kâr ve güç peşinde koşanların açgözlülüğü uğruna feda ediyor. Ancak aynı zamanda, Marshall halkı adalet, hesap verebilirlik ve dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan bazılarına iddialı çözümler çağrısında bulunan en yüksek seslerden bazıları olmuştur. Greenpeace, nükleer adalet ve tazminat taleplerinde ve bugün de devam eden sömürgeci sömürüye karşı mücadelelerinde Marshall halkının yanında yer almaktan gurur duymaktadır. Adalet – Jimwe im Maron”
Altı haftalık görev süresince Rainbow Warrior Mejatto, Enewetak, Bikini, Rongelap ve Wotje’ye giderek çok ihtiyaç duyulan bağımsız radyasyon araştırmalarını yürütecek ve şu anda iklim krizi ve Pasifik’te ortaya çıkan derin deniz madenciliği tehdidi nedeniyle daha fazla zarar görme ve yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan Marshall halkıyla dayanışmasını yeniden teyit edecek.
İklim değişikliğiyle mücadele eden bir gençlik kuruluşu olan Jo-Jikum’dan iklim aktivisti Jobod Silk şunları söyledi:
“Marshall kültürü nesiller boyunca pek çok zorluğa göğüs gerdi. Sömürgeci güçlerin her biri geçim kaynaklarımız üzerinde iz bıraktı – yabancı hastalıklar getirdi, dilimizi yabancı hecelerle etkiledi ve ‘insanlığın iyiliği için’ kitlesel göçlere neden oldu. Yine de halkımız direnç göstermeye devam ediyor. Liok tut bok: Pandanus’un kökleri nasıl toprağın derinliklerine gömülüyorsa, biz de kültürümüze olan sevgimizde sağlam olmalıyız.
“Bugünün nesli artık yeni bir tehditle savaşıyor. Bir zamanlar tedarikçimiz olan okyanus şimdi kapımızı çalıyor ve bir kez daha yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Nükleer adalet için verdiğimiz mücadele, gelgitlere karşı verdiğimiz mücadeleyle iç içe geçiyor. Mülteci olmaya zorlandık ve tekrar böyle etiketlenmeyi reddediyoruz. Deniz yükseldikçe, gençler de yükseliyor. Rainbow Warrior’un dönüşü gençlere güvenli bir gelecek arayışlarında umut aşılıyor.”
Greenpeace Uluslararası Radyasyondan Korunma Kıdemli Danışmanı Dr. Rianne Teule şunları söyledi:
“ABD’nin ülke genelinde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin uzun vadeli etkilerini araştırmak, ölçmek ve belgelemek üzere bağımsız bir bilimsel araştırma yürüten Marshall hükümetini ve halkını destekleyebilmek bizim için bir onur ve ayrıcalıktır.
“ABD hükümetinin eylemlerinin bir sonucu olarak, Marshall halkı sağlıkları, kültürleri ve toprakları da dahil olmak üzere nükleer serpintinin doğrudan ve süregelen etkilerine maruz kalmıştır. Araştırmamızın şu anda devam etmekte olan yasal işlemleri ve Marshall Adaları hükümetinin devam eden tazminat çağrılarını destekleyeceğini umuyoruz.”
Rainbow Warrior’un 11 Mart’ta Marshall Adaları’na varışı aynı zamanda Fukushima nükleer santral felaketinin 14. yıldönümüydü. Bazı bölge sakinleri geri dönmüş olsa da, insanların güvenle yaşayamayacağı kadar kirlenmiş pek çok bölge bulunuyor.
Notlar:
1- 1946 ile 1958 yılları arasında ABD hükümeti Marshall Adaları’ndaki Bikini ve Enewetak Mercan Adaları’nda 67 nükleer silah patlattı. 1954 yılında ABD, Rongelap’taki insanları etkileyen ve adayı yaşanmaz hale getiren en büyük testi Castle Bravo’yu başlattı.
2- Marshall Adaları Anma Gününde Greenpeace, ABD’den nükleer adalet ve tazminat talep ediyor.
3- Fukuşima nükleer felaketinin üzerinden 14 yıl geçti: Greenpeace açıklaması.
Bültenin İngilizcesine buradan ulaşabilirsiniz