Greenpeace ABD ofisinin hazırladığı rapor, plastiğin kağıt veya metal gibi sonsuz döngüye girebilen bir materyal olmadığını, aksine “toksik ve ekonomik olmayan” bir atık türü olduğunu doğruluyor. Bu gerçeklik, atık ithalatına dayalı modellerin sürdürülemez olduğunu gösteriyor.
Plastik kirliliğiyle mücadelede yıllardır en etkili çözüm yolu olarak sunulan “geri dönüşüm” kavramı, yeni veriler ışığında geçerliliğini yitiriyor. Greenpeace ABD ofisi tarafından yayınlanan kapsamlı “Merchants of Myth” (Efsane Tüccarları) raporu, plastik geri dönüşümünün teknik ve ekonomik açıdan başarısız olduğunu somut verilerle belgeledi.
Rapor, gelişmiş atık yönetimi altyapısına sahip olduğu varsayılan ülkelerde bile sistemin tıkandığını ve bu durumun küresel atık ticareti üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
Verilerle Geri Dönüşüm Gerçeği: Oran Sadece %5
Raporda yer alan analizlere göre, ABD’de üretilen plastik atıkların geri dönüşüm oranı %5 seviyesine inmiş durumda. Geriye kalan atıkların %86’sı ise doğrudan çöp sahalarına gömülüyor veya yakılıyor.
Endüstrinin yıllardır savunduğu “döngüsel ekonomi” iddiasının aksine, rapor şu çarpıcı teknik engellere dikkat çekiyor:
- Toksisite: Plastik atıkların büyük çoğunluğu, içerdiği zararlı kimyasallar nedeniyle gıda ile temas eden yeni ürünlere dönüştürülemiyor.
- Ekonomik imkansızlık: Yeni plastik üretiminin maliyeti o kadar düşük ki, atık plastiği toplamak, ayrıştırmak ve işlemek ekonomik bir değer yaratmıyor.
Bu veriler, market raflarında “geri dönüştürülebilir” etiketiyle sunulan ambalajların, gerçek hayatta karşılığı olmayan bir vaat sunduğunu kanıtlıyor.
Küresel kirlilik transferi ve atık ithalatı
Raporun ortaya koyduğu en önemli sonuçlardan biri de, geri dönüşüm sisteminin işlevsizliğinin küresel atık ticaretini beslediği gerçeği. Kendi sınırları içerisinde teknik veya ekonomik sebeplerle dönüştürülemeyen bu atıklar, “hammadde” adı altında başka ülkelere ihraç ediliyor.
Ancak raporun verileri basit bir mantığı işaret ediyor: Eğer yüksek teknolojiye ve altyapıya sahip ülkeler bu malzemeleri dönüştüremiyorsa, bu atıkların ihraç edildikleri ülkelerde “değerli bir kaynağa” dönüşmesi mümkün görünmüyor. Bu durum, atık ithal eden ülkeler için ekonomik bir fırsattan ziyade, yönetilmesi zor bir çevre yükü ve kirlilik riski anlamına geliyor.
Çözüm: Atık ticaretine son vermek
Greenpeace ABD raporu, plastiğin kağıt veya metal gibi sonsuz döngüye girebilen bir materyal olmadığını, aksine “toksik ve ekonomik olmayan” bir atık türü olduğunu doğruluyor. Bu gerçeklik, atık ithalatına dayalı modellerin sürdürülemez olduğunu gösteriyor.
Greenpeace Türkiye olarak, plastik kirliliğiyle mücadelenin yolunun atık ithalatını durdurmaktan ve plastik üretimini azaltmaktan geçtiğini savunuyoruz. Atık yönetiminde şeffaflık ve yerel çözümler, küresel bir kirlilik transferinden çok daha gerçekçi ve adil bir yaklaşım.
Greenpeace destekçisi ol!
Greenpeace’in bağımsız ve cesur kampanyalar yürütmesini sağlayan tek güç sensin. Bağışınla sesimizi daha güçlü kıl, dünyanın geleceğine birlikte yön verelim!
Senin desteğinle daha güçlü, daha etkili ve daha cesuruz. Şimdi bize katıl!


![[RAPOR] Güçlü Bir Plastik Anlaşması İçin Küresel Destek](https://www.greenpeace.org/static/planet4-turkey-stateless/2024/04/8705e163-screenshot.99.jpg)