Hem Türkiye hem Dünya için tarihi bir dönemeç olan COP 27 İklim Zirvesi’ne eş zamanlı olarak iklim kriziyle mücadeleyi ve çözüm yöntemlerini tartışmak için Greenpeace İklim Buluşması düzenlendi.
İstanbul Müze Gazhane’de gerçekleşen iki günlük etkinlikte iklim mücadelesinin aktörleri bir araya geldi.
11 Kasım Cuma günü 2030 Türkiye İklim Hedefleri, Yeşil ve Adil Dönüşüm olmak üzere iki ayrı panel düzenlenirken, COP 27 Köşesi’nde Mısır’daki İklim Zirvesi’ni takip eden iklim hareketi paydaşları izlenimlerini aktardı.
12 Kasım Cumartesi günü ise iklim hareketinin önde gelen aktörleri Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaparak iklim adaleti çağrısında bulundu.
Greenpeace Akdeniz’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Bir yabancının evinizi sular altında bıraktığını ve bu hasarı tamir etmek için sizin kendi cebinizden para ödediğinizi düşünün.
İşte iklim adaleti dediğimiz şey tam olarak bu… İklim felaketlerinin sorumlusu büyük kirleticiler ve zengin ülkeler. Ancak bu felaketin sonuçlarına katlananlar Güney Yarım Küre’deki savunmasız toplumlar.
Şu an devam etmekte olan COP 27’nin en önemli gündem maddesi,iklim adaletinin inşasındaki en önemli adım olan kayıp ve hasara ilişkin finansman düzenlemeleri.
Yıllardır dile getirilen ve talep edilen kayıp ve hasar mekanizmasının, ilk kez gündem maddesi olarak kabul edildiği önemli bir an.
Ama mücadele henüz bitmedi. Zengin ülkelerin bu maddeyi COP27 tablosunun dışına itmeye yönelik bariz girişimleri bize ileride oluşabilecek bazı gecikme ve yönlendirme taktiklerine dair ipuçları veriyor.
Zengin ülke hükümetleri, bu konuda çok uzun zamandır ayak direse de artık dünyanın her yerinden yükselen sesler bu hükümetlere karşı itirazlarını yükseltiyor. Büyük kirleticiler, bu sesleri duymalı, sorumluluk almalı ve yol açtıkları zararların bedelini ödemeli.
Dünya iklim krizinin eşiğinde… Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri dünyanın diğer yerlerinden iki kat daha hızlı ısınıyor. Türkiye, bir Akdeniz Havzası ülkesi olarak, daha büyük sorunların sınırında ancak bu mücadelede gösterdiği çabalar, yeterli değil.Kömürde ısrar eden Türkiye kömürlü termik santrallerini kapatmak için tarih belirlemeyen Avrupa’daki dört ülkeden biri. Oysa kömürden çıkış için kaybedecek bir günümüz bile kalmadı.
Gerçekçi bir 1.5 derece hedefi için Türkiye’ye taleplerimizi bugün de ısrarla tekrarlıyoruz:
Türkiye COP 27’de 2030 yılı itibariyle kömürden elektrik üretimini sonlandırma taahhüdü vermeli. Bu sektörde çalışan işçiler ve etkilenen diğer gruplar için adil bir geçiş planlamalı. Türkiye 2030 itibariyle emisyon salımlarında yüzde 35 mutlak azaltım hedefini koymalı ve ulusal katkı beyannamesini bu yönde sunmalı.
Türkiye, acilen iklim krizi karşısında harekete geçmeli.”
İklim Buluşması’nın ikinci günü basın açıklamasının ardından Müze Gazhane’de devam etti. COP 27 Köşesi’nde İklim Zirvesi’ne yapılan canlı bağlantında kayıp ve zarar tanzimi konusunun ilk kez resmi gündeme girmesine vurgu yapıldı. Türkiye’nin açıklaması beklenen ulusal katkı beyanına dair değerlendirmelerde bulunuldu.
Ardından Türkiye’de İklim Hareketi forumunda iklim hareketinin güçlendirilmesi için atılması gereken adımlar, hareketin farklı yaş ve örgütlenme biçiminden özneleriyle birlikte tartışıldı.
Greenpeace İklim Buluşması Barış Demirel konseriyle sona erdi.