Toksik Savaş Gemisi “Clemenceau II”: Basel ve Barcelona Sözleşmelerini ihlal ederek Brezilya’dan Akdeniz’e doğru yola çıktı

STK’lar Başkan Macron’u eski Fransız Uçak Gemisi’nin sorumluluğunu almaya çağırdılar.

Rio de Janeiro, Brüksel, İzmir.  5 Ağustos 2022. 

Brezilya, Rio de Janeiro’dan gelen haberlere göre, eski adı Fransız savaş gemisi FOCH olan ve son olarak SÃO PAULO olarak adlandırılan ve CLEMENCEAU’nun ikizi olarak bilinen uçak gemisi, şu anda hurdaya çıkarılmak üzere Türkiye’nin Aliağa ilçesine doğru 5800 millik bir yolculuğa başladı.  Dünyanın dört bir yanındaki çevreci gruplar, Brezilya’nın Türkiye’deki  söküm  planlarını yasadışı ve güvensiz bularak kınıyorlar.

Tarih kendini tekrar ediyor

Greenpeace Akdeniz, NGO Shipbreaking Platform, Basel Action Network (BAN), BAN Asbestos France, Henri Pézerat association, International Ban Asbestos Secretariat (IBAS), İstanbul Isig Meclisi, and Brazilian ABREA, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u geminin sorumluluğunu üstlenmeye ve gemiyi güvenli ve yasal bir şekilde geri dönüşüme sokmak için göreve çağırdılar (Fransa’nın 2006’da bu geminin ikizi Clemenceau için aldığı karar uyarınca). Fransa o dönemde Clemenceau’yu Hindistan’a ihraç etmiş, ancak ihracatın AB Atık Sevkiyat Yönetmeliği kapsamında yasadışı olduğunu kabul etmişti. Sonuç olarak, o dönemin  Cumhurbaşkanı Jacques Chirac geminin Fransa’ya dönmesi emrini vermişti.

“Tarih maalesef kendini tekrar ediyor. 2006 yılında, Hindistan Yüksek Mahkemesi ve Fransa Conseil d’Etat, Clemenceau’nun sökülmesine ilişkin Fransa’nın uluslararası hukuka bağlı kalmasını şart koşmuştur.” Söz konusu pek çok ülkede biraraya gelen yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşları bu hukuka, çevre- insan sağlığına, iş ve işçi güvenliğine aykırı uygulamaya karşı tam 16 yıl sonra kazanılmış haklarını almak ve kendilerni savunmak için bugün tekrar mahkemelere mi başvurmak zorunda kalacak?  

Yasadışı ihracat

Çevre örgütlerine göre, São Paulo’nun Brezilya’dan Türkiye’ye transferi de yasa dışıdır, zira tehlikeli atıkların geri dönüşüm veya bertaraf edilmek üzere bir AB ülkesine gönderilmeleri halinde Akdeniz’e girmelerine izin vermeyen Barselona Sözleşmesinin 1996 İzmir Protokolünü (Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınması ve Bertarafı Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine İlişkin Protokol) ihlal etmektedir. Brezilya’nın Türkiye’yi kapsayan İzmir Protokolü’nü tanımaması,  Cebelitarık Boğazı’ndaki olası geçiş devletleri olan İspanya, Fas ve İngiltere’yi  bilgilendirmemesi ve onay almaması nedeniyle geminin ihracatı da Basel Sözleşmesi’ne aykırı bulunmaktadır. 

Ayrıca,bu gemi için ikizi Clemenceau’da bulunanın çok altındaki seviyelerde asbest, PCB ve zehirli madde seviyeleriileri sürüldüğünden sözü geçen STK’lar tehlikeli madde envanterinin aşırı eksik bir değerlendirmeyle ele alındığına dair şüphelerin oluştuğunu ileri sürmektedir.

2000 yılında, Fransız Donanması uçak gemisi São Paulo’yu Brezilya’ya sattı. Geçen yıl Brezilya donanması gemiyi hurdaya ayırmaya karar verdi ve gemi açık artırma sonucu Sök Denizcilik ve Ticaret Limited isimli Türkiye firmasına satıldı. Tıpkı  Clemenecau’da olduğu gibi  São Paulo da asbest, PCB ve toksik boyalar gibi çok miktarda tehlikeli madde içerdiğinden uluslararası hukuk kapsamında tehlikeli atık olarak nitelendirilerek özel ticaret kontrollerine tabii. Söz konusu STK’lar, Türkiye’de yapılacak gemi sökümüne bağlı  yasal, çevresel ve sağlık risklerine karşı, Türkiye Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği  Bakanlığı ile Brezilya Basel Sözleşmesi Yetkili Otoritesi’ni (IBAMA) uyarmıştır. Bugüne kadar iki hükümet de bu ikazları reddetmiş ve yasal ihlal iddialarını gözardı etmiştir.  

Basel Eylem Ağı 3 Ağustos tarihinde, IBAMA’nın resmi yanıtını açık bir mektupla yanıtladı ve Brezilya’yı uluslararası hukuka saygı göstermeye ve ihracatı hukuki ve güvenli bir çözüm bulunana kadar ertelemeye çağırdı.

Basel Eylem Ağı (BAN) Direktörü Jim Puckett, “Türkiye ve Brezilya’nın tavrının suç teşkil eden atık kaçakçılığına destek anlamına gelebileceğini ifade etti. Bildiri daha sonra şöyle devam etti: “Anlaşma ihlallerinin bazı bölümlerini ve sıralarını kaynak gösterdik, ancak buna rağmen sadece bürokratik bir cevap verdiler.” “Clemenceau da yapmak zorunda kaldığımız gibi, bu olayda da Türkiye ve Brezilya’nın anlaşma yükümlülüklerini yürürlüğe koymak için birden fazla ülkenin vatandaşlarına ve dünyanın dört bir yanındaki sorumlu hükümetlerin yaklaşımlarına güvenmemiz gerekecek.”

Atık hesaplarında tutarsızlık

SÃO PAULO için Danışman Grieg Green tarafından bir “Tehlikeli Madde Envanteri” hazırlandı. Ancak STK’lar şu anda, bu envanterin büyük miktarlarda asbest, PCB’ler ve radyoaktif kirlenmeyi tespit edemediği yönünde ciddi kaygıları olduğunu dile getiriyorlar. São Paulo’nun envanter raporu, Büro Veritas’ın Clemenceau için çıkardığı rapor ile karşılaştırıldığında, sadece tespit edilen tehlikeli madde miktarları bakımından değil, aynı zamanda numune alınan oda ve tanklar bakımından da büyük bir tutarsızlık olduğu görülüyor. Sao Paulo’da odaların sadece  %12’si örneklenirken, bu oran Clemenceau’da %82 idi.

SÃo PAULO’nun tehlikeli madde envanteri gemide sadece 9,6 ton asbest kontamine malzeme olduğunu tahmin ediyor. Ancak, São Paulo’nun kardeşi olan Clemenceau en az 600 ton asbest içeriyordu. São Paulo’da daha önce gerçekleşmiş asbest temizleme operasyonlarına dair bir kanıt olmadığından, bu gemide de benzer miktarda asbest bulunması bekleniyor.

Ayrıca Grieg Green tarafından verilen envanterde PCB oranı yer almamaktadır. Clemenceau’daki tüm elektrik kablolarının PCB içerdiği ve her iki uçak gemisinin de Fransa’da inşa edildiği dönemde gemi döşemelerinde, contalarda, kauçuk parçalarında, yalıtımda, boyalarda vb. PCB kullanıldığı bilinmesine rağmen, elektrik kabloları üzerinde herhangi bir test yapılmamıştır.

SÃO PAULO Pasifik’te atmosferik nükleer bomba denemesine de katıldığı için radyoaktif kirliliğe kalkan olabilecek 170 ton kurşun/kadmiyum boyasının varlığı ve radyoaktif ekipmanın önceden çıkarılması konusunda bilgi eksikliği, aksi yöndeki iddialara rağmen aracın kirlenmiş olduğu yönünde kaygılara yol açmaktadır.

Türkiye’de halk güçlü muhalefette

Gemi yapısında bulunan büyük miktarlardaki asbest ve diğer tehlikeli maddeler göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’deki yerel sivil toplum grupları, siyasi liderler, teknik uzmanlar ve sendikalar geminin Türkiye’ye gönderilmesine şiddetle karşı çıkıyorlar. İzmir’de faaliyet gösteren ALÇEP, FOÇEP, EGECEP, IA ve Polen Ekolojisi gibi yerel çevre örgütleri, anayasal yaşam haklarını ve çevreyi savunmak üzere Sao Paulo’nun sökümünü engellemeye kararlılar.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi gönüllüsü, akademisyen Aslı Odman, “Türkiye gemi söküm tesislerinde her şeyin iyi olduğu yönündeki iddialara rağmen, çok miktarda asbest, zehirli boya ve PCB içeren zehirli maddelerin işçiler ve işçi aileleri üzerinde ölümcül etkileri var.” dedi. “Aliağa ve çevresinde uzun süredir devam eden çevresel ve sosyal hak ihlalleri var ve bu kez Aliağa ve İzmir’deki nüfus, bu ithalat ve gemi söküm sektöründe süregelen hesap verebilirlik eksikliği karşısında güçlü bir şekilde örgütleniyor.”

Başkan Macron’dan sorumluluk alması istendi

Brezilya’nın geminin ihracatını durdurma çağrısını geri çevirmesiyle, STK’lar Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u São Paulo’nun Türkiye’ye ihracatını durdurmaya ve São Paulo’daki toksiklerin ihracat ve müteakip yönetiminin çevreye zarar vermeyecek şekilde yapılmasını sağlamaya çağırıyorlar. Başkana gönderilecek mektubun tamamını [burada] okuyun.


DETAYLI BİLGİ İÇİN;

Gökhan Ersoy, Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu, [email protected]